Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

1 Nisan 2017
Bugün dedemin ölüm yıl dönümü. Kardeşimin doğum günü. Daha 6 gün önce babaannemi kaybettim. Ölüm de yaşam da çok yakınımızda. Morgun soğukluğunu üzerimden henüz atamadım. Ölüler korkunç gelirdi oldum olası. Ama bir ölünün alnına kondurduğun öpücüğün soğukluğunun günlerce dudaklarında kaldığını öğrendim. Vedalar zor deyip duruyor insanlar. Ama asıl zor olanın kavuşma gününü bilmediğimiz yolculuklar olduğunu göremiyoruz. Ya da en zor acının bile ikinci yas gününde azaldığını kabul etmiyoruz. İşimizde, ilişkilerimizde, hayatımızın her köşesinde öyle hırslanmışız ki bir gün yarım bırakacağımız onlarca, yüzlerce şey biriktiriyoruz. Herkes bir diğerinden şikayet ediyor. Hak alıyoruz. Nefret ediyoruz. Kalp kırıyoruz. Kalp kırıyorum. Hep saygıyla ve yüzünde gördüğüm sevgiyle 65 yıl evlilik sürdürmüş dedem kıymetini bilemedim, evin anahtarı eşimmiş diyebilirken üç ayda boşanan karı-kocaların hayatın zorluğunu anlatışını dinliyorum ben. Söyleyebileceğim, söylemek istediğim çok fazla şey var. Anlatabileceğimden emin olmadığım şeyler. Hayatın kıymetini bilin. Size gülümseyen insanların kıymetini bilin. Bir gün bir mezar başında içinizde kalanlarla çaresizce ağlamaktansa bugün o nefislerinizi, egolarınızı yenip güzel şeyler söyleyin. Haklı olmak o kadar önemli değil. Bazı şeylerde kazanan daha çok kaybediyor. Yarışları değil insanları kazanın. Kin tutmak için fazla kısa bu hayat. Kırdığım, üzdüğüm, bilerek bilmeyerek yıprattığım, kötü söz söylediğim herkesten özür dilerim. Siz de geç kalmadan özür dileyin. Yarın diye bir şey yok.
·
33 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.