O kadar eksilip arttık ki biz soğuk bir Üsküdar akşamında
Yüzündeki korkutucu mavinin ortasından niye çocuklar doğuramadım ben
Yırtık sayfalarımızdan topallayan hikayeleri niye ıskaladım ben
Nerededir
nereye saklanmıştır şimdi
cenk meydanında yaralanan yetim yüreğim
Söyle bilemedim mi yaşamayı ve yaşatmayı
Bu nasıl vedaydı ki
Boynumdan eşkıyalar indi bütün şehre
Siper ettim avcundan yarattığım yıldızlı dünyayı
Ürkek bir kadın baktı bana
son kez baktı
al yanaklı yaramaz çocuklar geçti yanımızdan
sükunetle düştü yaprak tekliğimize inat
gemiler sırtını döndü rıhtıma
uğuldayan rüzgar
emanet çekler bıraktı mutsuzluğumuza
şimdi nereye gidiyorsun en sevgili misafirim
koca dünyanın boşluğuyla sustum
saçlarından uzandığım dudaklarında
kaç uğursuz kediyi ortak ettik günahımıza
söyle kaç hayatı
kaç geceyi
kaç yokluğu uğurladık dokunmadan yitirdiğimiz ellerimizin arasından
söylesene nereye gidiyorsun
hangi ihtimaller bırakıyorsun tatsız kaidelerin boşluğunda
Unutmamıştım iri,zeytin gözlerini
Unutmamıştım titreyen dudaklarını
Söyle nereye gidiyorsun?
F.Güreci