Öncelikle tesirinden uzunca bir müddet çıkamicağımı düşündüğüm ender kitaplardan (Martin Eden ,Böyle Söyledi Zerdüşt) bir tanesi.
Bu 3 kitabın ortak özelliğinden de anlaşıldığı üzere başarı hakkında sayısız makaleler, kitaplar ve incelemeler okuyup , başarılı olmak adına yapılmış envai çeşit videolar ve başarılı olmuş insanların gerçek hayatlarından uyarlanmış filmlerini dahi tek tek izledim.
Eskiden çok fazla kitap okuyan bir insan değildim ,sadece başarılı olmak adına yazılmış bilimsel araştırmalı kitapları tercih eden birisiydim bunun nedeni ise çok seçici olmamdan kaynaklanıyordu .
Peki hayatımın kitaplar ile alakalı olan bölümü nasıl değişti tabikide 1000k sayesinde: kitapları sevmem adına bir çözüm yolu bulmak isteseydim dahi herhalde 1000k gibi bir siteyi asla hayal bile edemezdim. Çünkü 1000k hayallerimin de üzerinde bir site peki ama neden bu kadar seviyorum?:
En sevdiğim özelliği tabiki de alıntılar bölümü; sadece tek bir alıntının tesiri altında kalıp hemen sipariş verdiğim kitaplar dahi vardı (MARTİN EDEN), bu siteye kaydolmadan 3 ,4 sene sadece alıntıları ve incelemeri takip edip , uzaktan uzağa çoğu okura hayran bile olmuşluğum vardı ve 1000k nın eski hali şu anda ki gibi değildi çok daha kaliteli bir ortam söz konusuydu .
Kısacası 1000k'ya teşekkürler ediyorum ,bize böylesine güzel bir ortam sunduğu için...
kitaba geçicek olursak eğer yazıcaklarımın yetersiz olucağını söylemeden geçemiceğim çünkü birebir yaşamak çok farklı bir deneyim dikkat ettiyseniz yaşamak fiilini kullandım çünkü sadece okumuyorsunuz ,yaşıyorsunuz.
11.yüzyılda kendisini peygamber ilan edip cennetin anahtarının Allah tarafından kendisine verilmiş olduğunu söyleyen günahkar delimizin yani HASAN İBNİ SABBAH'ın sivri zekasıyla kurmuş olduğu sahte bir cennet ve haşhaş ile uyuşturduğu demirden bile sert , aslanlardan bile cesur fedaileri anlatan roman.
Tabi ki cennet denilince ; Deylem hükümdarları için inşa edilmiş 2000 metre yüksekliğindeki sert, sarp ve dolambaçlı bir yola sahip olan ve ismini kartalın öğretisi anlamını taşıyan Aluh Amut'' tan alan yani ALAMUT KALESİ'nden daha iyi bir yer düşünülmezdi.
kitapta beni kendisine en çok hayran eden karakterler ise fedailerdi; Süleyman'ın cesaretine , yakışıklılığına ve gücüne Yusuf'un devasa fiziğine ve İbni Tahir'in saf ruh haline ve üstün zekasına ve tabikide aralarında geçen o güzel muhabbetlerine bayıldım!!!
özellikle Süleymanın Yusuf'la maytap geçtiği bölümleri en az 10 kere okudum.Ve fadeilerin ilk cennet deneyimi esnasındaki yaşadıkları ,hurilerin(köle pazarlarından alınmış saf ve güzel kızlar )ve
İbni Tahirin güzel şiirlerini okurken büyülendim en çok etkilendiğim de;
Ah, nasıl anlayabilirdim ki Ferhat misali
Kapılacağımı aşk ateşine
Nasıl bilebilirdim ki, aşkın kudreti
Büyükmüş böylesine
NE peygambere ne Seyduna'ya
Ne de şehit Ali'ye
Hislerim aynı değil
Yüreğim çarpıyorken aşkla
Ruhumuzun derinliklerini göre Allah'ım
Meryem'i Şirin'den bile güzel yaratmışsın,
Her şeyi sen görür bilir ve anlarsın
Şimdi ben ne yapacağım.
Bu aşk beni kahrediyor
ondan başkasını gözüm görmüyor
Bir tek onu duyuyor onu hissediyorum
Cennet'ine koyduğun Meryem'im
Odur benim ruh eşim,sevdiğim
Allah'ım yalvarırım nedir bu saran yüreğimi
Yalnızca ruhumu sınamak için mi
Ben de hepimizin atası Adem misali,
Kovulacak mıyım yoksa cennetinden?
Belki de savaşın sonunda alacağım
Ödüldür bana göstermek istediğin.
Bu yüce ihsana layık olmak için
Ne yapmalıyım göster bana ?
Aşkım Meryem!Şu ana kadar körmüşüm.
Kalbim amaçsız çarparmış.
Bomboşmuş zihnim.
Ama şimdi her şey apaçık.
Kalbim huzur buldu ,amacım var artık.
Tarifi imkansız mutlulukla doluyor içim,
Gözlerinde kendimi kaybetmişim.
''Allah'ı tahtından indirip yerine seni geçirme isteğiyle doluyum''
DEMEM O Kİ OKUYUN ...