Gönderi

84 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 14 hours
'İyi ki seninle yaşadım bu dünyayı'. Bir ömrü paylaştıktan sonra söylenen bu cümle nasıl kıymetli. Daha ilk aylardan biten sevgilerin yaşandığı bu dönemde, çok mu ütopik bu aşk, yaşanır mı böylesi? Bu satırları okuduktan sonra daha azına tamah ettirmeyecek bir sevgi arayışına sokuyor Şükrü Erbaş. Onunla kendini 'tam' hissettiği eşinin ölümüyle yaşadığı boşluğu, yarım kalmışlığı, özlemi, hüznü iliklerime kadar hissettim.  Bir insan nasıl güzel sevilir, sevgi nasıl ölümsüzdür satır satır okudum. Ölenle ölünmüyor, hayat devam ediyor diyenlere inat; *Ömür Hanım, öyle bir acı ki bu, ölen yaşayanda her gün yeniden ölüyor. *İnsan ölünce yalnız kendisi ölmüyor. *Ben ölmeden sana ölüm yok, bunu unutma. Sevdiğinin ardından, onun düzenini devam ettiren, anıları saklamak adına, eşyaları yerinden oynatmaktan imtina eden, çamaşırları bile asarken eşinin isteklerine uygun hareket eden biri Şükrü Erbaş. *Eşyaların düzeni bozulmasın diye çırpınıp durdum sessizce. Yeri değişen her şeyin seni biraz daha uzaklaştırdığını söyledim.  *Sen orada yalnız kalma diye, burada konuşup duruyorum ben. *Kefenimi toprağının altına sermedikce, elimi çekmem senden, çekmemi bekleme. Şükrü Erbaş, eşi için yaktığı bu ağıda beni de ortak etti. Yaşamadığım ayrılığın hüznü çöktü üstüme. İnsan böyle sevmeli, böyle sevilmeli. Birlikte geçen kırk beş yılın ardından 'iyi ki senleydim' diyebilmeli..    
Yaşıyoruz Sessizce
Yaşıyoruz SessizceŞükrü Erbaş · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201613k okunma
·
2 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.