Kitabın en güzel yaptığı şey temponun hiç düşmemesi. Kitap sizi nereye yönlendireceği konusunda çok gizemli davranmıyor ama oraya giderken sizi peşinden koşturuyor. Carl’ın boks şampiyonu oluşundan, öfkesini kontrol edemeyen ergene, adaya uyum sağlayan bir gence ve oradan da kendini keşfedişine, daha ilk kitabı olmasına rağmen yeterince güzel geçiyor John Dixon. Aklınızda belki ayrıntıları kalmasa da en azından iki kitaplık serinin ilk kitabından akıp giden bir kitap okuduğunuz kalacaktır.