Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

393 syf.
·
Puan vermedi
SALAMBO – GUSTAVE FLAUBERT SALAMBO Yazar: GUSTAVE FLAUBERT Çeviren: ALİŞANZADE İSMAİL HAKKI Yayınevi: PAPERSENSE KLASİKLERİ Sayfa: 416 sayfa Basım Tarihi: 1. Baskı KASIM 2014 BÜTÜN İYİ KİTAPLARI OKUMAK, BU KİTAPLARIN YAZARI OLMUŞ GEÇMİŞ YÜZYILLARIN İNSANLARI İLE KONUŞMAK GİBİDİR. Kartaca’nın şehir haricindeki Megara Mahallesi’nde Hamilkar’ın Bahçeleri’nde, Sicilya’da onun kumandan etmiş olduğu askerler Eryx Muharebesi’nin yıl dönümünü tesit için kendilerine büyük bir ziyafet veriyor… Köy halkı eşeklere binerek veyahut yayan koşarak benizleri atmış, nefes nefese ve korkudan çılgın bir halde şehre geldiler. Ordunun önünden kaçıyorlardı. Askerler üç günde Sikka’dan Kartaca’ya her şeyi tahrip etmeye gelmişlerdi. Kapıları kapadılar. Derakap Barbarlar da gözüktü. Lakin berzahın ortasında, gölün kenarında tevakkuf ettiler. Birçokları ellerinde hurma dalları ile yaklaştılar. Fakat korku ve dehşet o kadar büyüktü ki bunlar ok atarak püskürttüler. Bunlar tayfalar tarafından satılan olgun hrma gibi esmer, zeytin gibi yeşilimtırak, portakal gibi sarı idiler ve sefil ve murdar mahallelerde seçilmiş ve kervanlardan çalınmış, şehirlerin süfli yerlerinden alınmış kadınlardı ki genç oldukları müddetçe onları aşk ve muhabbetle yorarlar ve ihtiyarlayınca döverek ezerlerdi ve bozgunluklarda yolların kenarında eşyalar arasında metrük yük hayvanları beraber ölürlerdi. Göçebelerin kadınları topuklarına kadar deve tüyünden boz renginde esvaplar giymişlerdi. Bingazili müzikacı kadınlar lacivert tüllerle sarılı, kaşları boyalı olduğu halde hasırların üzerine oturarak şarkı söylüyorlardı. Ortasında bir direk dikili olan bu geniş çadırı Lotus çiçeği şeklinde bir büyük lamba aydınlatıyordu. Bu lamba sarı bir yağ ile dolu idi ve içinde avuçlarla kıtık yüzüyordu. Karanlıkta asker eşyaları parıldıyordu. Bir kalkanın yanında yalın bir kılıç bir iskemleye dayalı idi. Deniz aygırı derisinden kırbaçlar, ziller, yuvarlak çıngıraklar, boyun halkaları karmakarışık hasır senetler üstünde yayılı idi. Bir keçe yorganın üzerinde siyah ekmek kırıntıları vardı. Bir köşede yuvalar bir taş üzerinde, bakır paralar yağı duruyordu. Salambo, Flaubert’in; Kartacalı kumandan Hannibal’ın Roma ile mücadelesini anlattığı ve özellikle cümle yapısı ile Marcel Proust’a öncülük ettiği kabul edilen eseridir. Ayrıntılar konusunda dakik bir realizm Salambo romanında ayan beyan ortadadır. Sonuç? Flaubert dilin kendisini çok küçük detaylara indirdiği için parçalanamaz fakat bizatihi paramparça bir bütün kurmuştur. Flaubert’de ve bağlacının işlevi dilbilgisinden tamamen farklıdır. Ritim ölçüsünde bir esi belirtir, bir tabloya böler. Ayrıca ve kullanılması gereken her durumda Flaubert bu bağlacı atar. Hayran olunacak nice cümle modellerinin biçimi budur. Kuşkusuz edatların çeşitliliği bu üçleme cümlelerin güzelliğine güzellik katar. Ama farklı biçimdeki başka bazı cümlelerde asla ve yoktur. Askeri deha, Halimkar’ın kızı Solambo, Metinde savaş ve aşkın ( BENCE ) MUHTEŞEM UYUMU KİTABI TAM PUAN YAPAR… Matho’nun bir cümlesi var ki; bunu YAZMAK VE PAYLAŞMAK İSTEMEYECEK KADAR KISKANÇLIK YARATTI BENDE…
Salambo
SalamboGustave Flaubert · Literatür Yayınları · 201399 okunma
·
152 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.