Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

312 syf.
·
Puan vermedi
“Artık kendimle yaşayamıyordum. Birden çok çarpıcı bir şey fark ettim. Peki, ben kendimle yaşayamıyorsam, kendiyle yaşayamayan bu içimdeki kim? Peki “kendi” dediğim şey kim?” Bu soruları kendine sorduğunda hayatından tam 29 yıl geçmiş, derin bir depresyonun içinde intihar etmek üzereyken, bu güne kadar acı içinde ve pişmanlıkla yaşamasına sebep olan içinde ki kendi'ni bir anda öldürmüş ve yeni hayatın ilk nefesini tatmış Eckhart’ın bundan sonra yaşamı asla eskisi gibi olmamıştır. Bu kitabı “Power of Now” (şimdi'nin gücü) kitabının devamı niteliğinde yazmıştır. "Sıkıntı, kızgınlık, üzüntü ya da korku size “ait” ve kişisel değil. Hepsi, insan zihninin bir ürünü. Gelip geçiciler ve gelip geçen hiçbir şey size ait olamaz." Bütün hayatı depresyonun her çeşidiyle boğuşmakla geçen ve intiharın eşiğinden son anda dönen biri bu kelimeleri söylüyorsa bence bir bildiği vardır. Kendisini araştırmaya ve gözlemlemeye adayan bu adam kendi çapında geçmiş ve geleceği bir an'da tutmayı başarmış ve deneyimlerini okurlarla buluşturmuştur. Şimdi gelelim kitabın bize anlattıklarına... Sevgili Eckhart Tolle der ki; hayatınızda yaşadığınız tüm üzüntüler, acılar, öfke ve kin duygusu kendi agonuzdan ileri gelmektedir. Çünkü kendi içinizde haklı çıkmaya çalışmak ile egonuzu besleyerek ona hizmet ettiniz taktirde asla mutlu olamazsınız. Herhangi bir şey ile ilgili haklı olsanız bile öncelikle durumu kabul edip sonra analiz ederek durum değerlendirmesi yapmak haklılığınızı destekleyip sizi geçmişte takılı kalıp mutsuz etmenin önüne geçmektedir. "Kendinizi zihinle tanımlamaktan vazgeçin. Bunu yaptığınızda zihnin ötesinde kalan gerçek kimliğiniz zaten kendiliğinden ortaya çıkacaktır." Yani zihninizde dönüp dolaşan ve sizi esir eden düşüncelere saplanıp kaldığınızda hayatınızda karşınıza çıkan her fırsatı her mutluluğu kaçırır sınız. Kitap bize, egomuzun esiri olmamak için kendi içimizdeki kendi öz benliğimizin bize yaptığı dayatmalarla savaşmak yerine onları olduğu gibi kabul edip gelip geçmelerine izin vermemiz gerektiğini anlatıyor. Eckhart Tolle bize her duygunun gelip geçici olduğunu ve gelip geçen bir duygunun bize ait olmadığını bu yüzden bu duyguyu sahiplenmek yerine onun gelip geçmesine izin vermemiz gerektiğini söylüyor. Bu düşünceyi bende sonuna kadar destekliyorum çünkü bir duygunun bizden gitmesine izin vermediğimiz sürece geçmişte kalıp o duygunun enkazı altında ezilmek mutluzluğumuzu körüklemekten başka bir işe yaramaz. Bu duyguların gelip geçmek yerine delip geçmemesi için teslimiyetci bir hisle kabullenip ona göre hareket etmemiz gerekmektedir. Kitapta insanı üzen duyguların, aslında insanın kendi iç hesaplaşmalarından kaynaklandığını anlatıyor. Egonun insanın ruhunu ele geçirdiğinde nasıl geçmişe saplanıp kalındığından ve nasıl olmamış şeyler için şikayette bulunduğumudan dem vuruyor. Sagopa Kajmer'in de dediği gibi ''gelmemiş yarınlardan hep mi şikayetçiyiz.'' Sonuç olarak bize aktardığı en önemli şey teslimiyetçi olmamız. Her şeyi olduğu gibi kabul edip, kabullenip ona göre analiz edip bizi üzen her şeyin her duygunun zihinimizden gelip geçmesine izin vermemiz gerektiği. Çünkü zihnimizdeki düşüncelerle savaştığımızda asla onlara üstün gelemeyiz ve bu düşüncelerin esiri oluruz. Okuyan herkese teşekkür ediyorum. Not: Gelip geçen hiçbir şey bize ait olamaz. Not Not: HER BAŞLANGIÇ SONSUZDUR. (D.D) .)
Var Olmanın Gücü
Var Olmanın GücüEckhart Tolle · Koridor Yayıncılık · 20061,209 okunma
··
1.246 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.