Masanın yanındaki sandalyeyi çekip oturmuş düşünüyordu.
Birden Münevverin sesini duyar gibi oldu ama düşüncelerinden bir türlü çıkamıyordu.
Münevverin eli omzuna değdiği vakit birden irkildi.
Münevver ince sesiyle;Düşünce labirentinde kaybolmuşsun diye seslendi
-güldü.buyur gel, ben de tam çıkışı planlıyordum dedi
-münevver bir sandalye çekti.Sesini kalınlaştırarak
-labirentlerin efendisi kutsal sesim yol gösterici olsun sana- Korkma, çünkü seni kurtardım,
Seni adınla çağırdım, sen benimsin-
-bana incili mi getirdin dedi beni oda kurtaramaz
-Münevver derin bir iç çekip birden bire Amerika dedi benim de labirentim bu,Amerikaya gitmek istiyorum
-Her genç Türkiye vatandaşı gibi otururken,yemek yerken,bulaşık yıkarken hep aynı hayal daha gösterişli olucak!
-münevver ciddiyetle napalım senin gibi değiliz dedi
-ben kimim
-zaman olanca hızıyla akıyordu
-Amerikaya gidip bol bol kızılderili kemikleri çiğniceksin ,hem sen neden kızılderili diyorlar biliyor musun?
-Münevver neden dedi?
-Derileri kana bulandığı o kan toprağa bulanıp oradan bütün kıtaya yayıldığı için
-Münevver çok realsitsin onlar eskide kaldı hem medeniyet dedi
-evet vahşice kazanılan medeniyet!
-münevver tam bir şey söylecekken
kalın bıyıklı iri yapılı adam suflör nereye kayboldu Allahın cezası çocuk diye bağırdı
Çocuk sanki yağmurda koşarcasına terlemişti geldim efendim dedi
Zayıf adam atıldı konuşmaya :Dur canım daha Amerikaya gitmedik efendim değil daha köle olmadın
Kalın bıyıklı adam:ne diyeceğimi unuttum dedi
suflör çocuk kağıtları karıştırdı
Kovboylar kovboylar diye sessizce tekrarladı