Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

168 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
'Herkesin bir Leylası vardır. Kavuşmak istediği, özlem duyduğu, uğruna mücadele ettiği bir Leyla.' Mehmet Akif'in Leylası ise tasavvur ettiğimizden çok başka bir şeydi. Onun Leylası 'millet'iydi. Akif'in biyografisini okuduğumuzda 'millet' kavramının güçlü işaretlerini görürüz: 'Milletin aydınlarla ilişkisi, milletin İslami anlamı, milletin cihaz içinden geçişi, milletin yaşadığı acılar ve sefaletler, millet olmanın şuur ve imanı.' Akif'in hayatına, şiirlerine, vaazlarına ve makalelerine öylesine sinmiştir ki Akif, milletin varlığını resmeden canlı bir tablodur adeta. 'Amacım Mehmet Akif biyografisiyle milleti anlatmaktı' diyerek yola çıkan Prof. Dr. Ergün Yıldırım, Akif'in Leylası adlı eserinde Usta şair Mehmet Akif Ersoy üzerinden bir millet okuması yapıyor. Etkileşim Yayınları arasından çıkan kitapta yazar, sosyolojik olarak millet kavramını irdeliyor ve Akif'in 'millet' kavramı üzerine odaklanıyor. Yıldırım, aslında Akif'in millet kavramından yola çıkarak bugünün sosyologların, düşünürlerin millet, toplum, ulus anlayışlarına göndermeler yapıyor: 'Milletin tahrifata uğradığı zamanlardan geçiyoruz. Fransa bunun ilk şahitliğini yapan coğrafya. Durkheim millet yerine ulusu getirerek toplumu buna göre sistemleştiren ilk sosyolog. Onun sosyolojisinde millet yerine toplum, toplum yerine de ulus geçer. Toplum, millet olmaktan çıkarak ulus olur. Ulus, dinle tanımlanmayan bir topluluktur. Toplum sekülerdir; ruhaniyet ve metafizikle ilişiği yoktur.'
Akif'in Leylası
Akif'in LeylasıErgün Yıldırım · Etkileşim Yayınevi · 201318 okunma
·
75 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.