Allah Belanızı Versin(!)
Bir kitabı ilk defa bu kadar zor bitirebildim. Son 40 sayfasında okurken içim titredi. Bu kahramanlar belki hayal ürünü, belki de gerçeklerden esinlenilmiş kimseler. Bu kadar kötü bir ortamda, çaresiz kalan Kuyucaklı Yusuf 'a acıdım. Bir anne bu kadar mı kötü olur. Bir kasabanın halkı bu kadar mı duyarsız olur. Daha önce fakirliği, acıyı ve çaresizliği anlatan romanlar okudum ama bunun kadar beni zorlayan olmamıştı. Taşra hayatını, oradaki acımasızlığı en iyi anlatan romanlardan birisi galiba bu eser. En çok içimin acıdığı bölüm, 15 yaşındaki Muazzez'in çaresizliği ve etrafındaki başta annesi Şahinde olmak üzere, ahlaksız adamların emelleri oldu. Paranın gücünü, eskiden taşralarda veya mevki sahibi insanlar kötü yollarda kullanıyorlarmış. Allah kimseye Kuyucaklı Yusuf'un kaderindeki gibi olayları yaşatmasın. İnsan ne kadar zor durumda olursa olsun, bazı şeylere boyun eğmemeli. Sebahattin Ali yine beni etkilemeyi başardı. Bu roman MEB 100 Temel eserinden bir tanesi ve kesinlikle okunmaya değer. Daha önce okumadığım için çok pişman oldum açıkcası.