Gönderi

152 syf.
·
Not rated
Borges ve Cortazar'dan sonra okuduğum üçüncü Arjantinli yazar Erneto Sabato oldu. Başlangıç olarak doğru bir kitabı seçtiğimin bilincindeydim ki başlamam ile bitirmem arasında yaklaşık 4 saatlik bir zaman farkı vardı. Fransızca çevirisi için Albert Camus'un önerdiği bir yazar. "Juan Pablo Castel yani Maria İribarne'yi öldüren şu ressam olduğumu söylemem yeterli olacaktır sanırım, olayı aşağı yukarı herkes anımsadığına göre kendim hakkında daha fazla açıklama yapma gereği de duymuyorum." ile başlayıp öyle de biten bir kitap. Okurken cümleler sizi gerçekten de bir tünelin içinde gibi hissettiriyor. Tünelin içinde gölgelerin yönlerini tayin etmek gerçekten çok güç. Kimi okur için "Kürk Mantolu Madonna"yı çağrıştırmış olsa da benim için öyle değildi. Farklı bir kompozisyonu vardı. Sadece baş karakter Castel, biraz Camus'un "Meursault"undan izler taşıyordu. Castel varoluşçu bir anti-kahraman. Camus'un "Meuersault"unun tam tersi. Meursault daha umursamazken duygular karşısında, Castel ise kendi yaptığı resmi anlayan tek kişiyi öldürebilecek kadar tutkulu. Duygularla arasına duvar öremeyen onlarsız asla var olamayan bir karakter ancak bir taraftan da çok saplantılı. "Geçici, çürük, dipsiz bir uçurumun üzerine kurulmuş olduğunu"nun bilincinde. O yüzden de Maria onun için ulaşılamayan bir gaye olarak kalıyor Tünel'de. Bu tünelin beni götürdüğü yer karanlığın bir başka tonuydu ama sonuç olarak yine karanlıktı.
Tünel
TünelErnesto Sabato · Ayrıntı Yayınları · 2000842 okunma
·
102 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.