Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Yalnızca Ben ve Hastalığım / Aralık Ayı Hikaye Etkinliği
İyi pazarlar , #36889321 ile başlattığımız Aralık ayı hikaye etkinliğinde, ismini vermek istemeyen başka bir yazarın hikayesini paylaşıyorum şimdi de. İyi okumalar tekrar. Yürüdüğümüz yollar vardır.. Akışına bıraktığımız, savrulduğumuz, mutluluktan havaya uçtuğumuz, sendelediğimiz yollar. Hepimizin bir yolu var öyle değil mi? Benim de şu an bir yolum var. Koridorlar... Enine dar, boyuna alabildiğince uzun koridorlar. Sağıma dönüyorum çığlık sesleri duyuyorum, soluma dönüyorum birinin boğazını yırtarcasına ağladığını hissediyorum. Attığım her adım bana başka bir kapının yolunu açıyor. Her kapıdan geçtiğimde de gülümseyerek selam veriyorum, sanki gülmek zorundaymışım gibi... Sanki gülmezsem hiçbir şey yolunda gitmeyecek, acılarımızı birbirimizin yüzüne haykıracakmışız gibi... Oysa başkalarından sakladığımızı, sadece birbirimizden saklayamayacağımız gerçeğini en iyi biz biliyoruz, ama yine de gülümsüyoruz. Koridorun sonuna geldiğimde benden yaşça büyük bir amcaya denk geliyorum. Sormak istiyorum ona, sorabilmek istiyorum.. Dakikalar sonra yaşayacağım anların nasıl olacağını, neler hissedeceğimi sormak istiyorum. Bu hastalığı yeni öğrendiğimi, üstesinden nasıl gelebileceğimi ona da sormak istiyorum. Ama yine dilimden başka sözcükler dökülüyor, kahretsin. -Neden odanıza girmiyorsunuz? -Eşim ameliyattan yeni çıktı. Onu öyle görmek zoruma gidiyor. İçeride nefes alamadım kızım. Senin neyin var? Neden serumla koridorda dolaşıyorsun, kendini fazla yorma. Söyle hadi, susma. Neden korkuyorsun, neyden çekiniyorsun? Söylemediğin zaman kaçmış mı oluyorsun? Düşünme, hadi söyle! -Ufak bir operasyon sadece amca. Önemli bir şeyim yok. Benim de odam burası zaten, içeri gireceğim şimdi. -Aman önemli bir şeyin olmasın kızım çok zor inan çok zor. İnsan başına gelmediği zaman hiç anlamıyormuş. Öyle akrabalarımızda da olmuştu ama sadece geçmiş olsuna giderdik, dua ederdik. Şimdi dua ettiğimiz insanlardan dua bekler olduk. Ne diyebilirim ki kaderimizde varmış diyorum sadece. Sen daha çok gençsin, önünde uzun bir gelecek bekler seni. Anneciğin, babacığın iyi olmanı ister. Sabır yavrum sabır. Sen daha çok gençsin... Bu cümleyi duymaktan öyle sıkıldım ki. Söyleyin o zaman kansere, daha çok gençti o deyin. Uzatmak istediği saçları vardı, kirpiklerini çok severdi deyin. Söyleyin o zaman, bağırın! Ama sen daha çok gençsin demeyin. Hem sizler neyi teselli etmeye çalışıyorsunuz ki? Kimi, ne ile teselli etmeye çalışıyorsunuz? Hepinizden, geçecek demenizden, sabret demenizden, kendine dikkat et demenizden öyle bunaldım ki. Avazım çıktığı kadar bağırmak istiyorum! Susun, hepiniz sadece susun. Bu koridorlar artık yeni evim oldu. Önce bunu kabullenin, ben kabullendim. Geçmiş akraba deneyimlerinizi de kendinize saklayın. Ölen insanları kendi aranızda konuştuğunuzu, vah vah yazık oldu fısıldamalarınızı da duyuyorum ben. Duymuyor muyum sandınız? İçinizden geçenleri bile duyuyorum, görüyorum... Sadece yalnız kalmak istiyorum. Yaşayacaklarıma da razıyım, acılarıma da. Ama siz benimle olmayın, kimse bilmesin istiyorum. Doktorların bana söylediklerini, geçireceğim onca zorluğu sadece ama sadece kendim bilmek istiyorum. Üstesinden geleceğim, ama sizsiz! Üstesinden gelemeyeceğimi de duyuyorum bazen. Bağışıklığımın elverişli olmadığını, sürekli hastalandığımı, hücrelerin her defasında yenilendiğini söylüyorlar. Aldırmıyorum. Ölürüm o zaman ne olacak diyorum. Size geldiği kadar zor gelmiyor bana ölüm. Kabullenin bunu artık. Bu koridorlar, bu ilaçlar, bu yatak, bu doktorlar, hepsi... Hepsine hazırım. Ama sizsiz... kimse olmadan, yalnızca ben ve hastalığım.
··
21 görüntüleme
Erhan okurunun profil resmi
Elinize sağlık, zor bir yolculuk. Kurgu değilse eğer umarım sevdiklerinizden uzaklaşmazsınız bu süreçte fazla. Hiç ummadığı insanlar kurtarır insanı bazen. Dokunaklı ve güzel bir hikaye. Teşekkürler katkınız için.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.