Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

166 syf.
10/10 puan verdi
Abdullah Draz’ın 1936’da Sorbonne Üniversitesi’nde savunduğu tezlerden biridir Kuran’a Giriş. Beni en çok cezbeden konular: Kur’an-ı Kerim’in yazılması ve cem edilmesi, kıraat farklılıkları, Kur’an-ı Kerim’in nasıl tahrif edilmeden günümüze ulaştığı, İslam’ın diğer dinler ile münasebeti, cihad mevzusunun nasıl anlaşılması gerektiği. .......... Oldukça yaygın olan “İslam’ın sadece kılıç sayesinde yayıldığı” görüşü doğru değildir. Düşman güçler, bu İslâm’ı yok etmek amacıyla zulüm ve işkencelere başvurunca, o gayet tabii, zulme son verebilmek için kendisini savunmak zorunda kalmıştır. Olayları objektif olarak değerlendirecek olursak Muhammed’in bu dönemde İslamiyet’i yaymak istediğine dair bir delil mevcut değildir. İlk on yıllık davet esnasında gerek Hz. Peygamber gerekse müslümanlar, müşriklerin boykotlarına ve işkencelerine bile büyük bir metanet ve müsamaha ile karşı koymuşlardır. Öyle ki bu durum Mekke’nin ileri gelenlerini Habeşistan Kralı’nın yanına hicrete mecbur bırakmıştır. .......... Arap içgüdüsü üzerinde derinliğine araştırma yapmış âlimlerce Arapların ve hatta bedevilerin kan dökmekten son derece nefret ettiklerini; savaşı, ancak mecbur kaldıklarında utanç ve zillete maruz kalmaktansa tercih ettiklerini söylemektedir. (Lammens, Berceau de L’Islam, s. 2547) Hz. Peygamber savaşla ilgili işlerden mizacı itibariyle hoşlanmazdı nitekim düşmanlarına müsamahakâr davrandığı içindir ki, çok defa Allah’ın itabını maruz kalmıştır. (Enfal, 65; Tevbe, 80,113) Yine kendisine ve yakınlarına karşı işlenmek istenen alçakça cinayetlerin faillerini dahi affettiğine dair bir çok sahih haber mevcuttur. Bedir Savaşı’ndan sonra kendisini öldürmeye gelen Kureyş elçisini, Hayber’de kendisini zehirlemek isteyen Yahudi kadını ve büyük kızı Zeyneb’i hamile olmasına rağmen iterek çocuğunu düşürmesine sebep olan bir başkasını affetmiştir. Masum zevcesi Hz. Aişe hakkında iftirada bulunanları da bağışladığı bilinmektedir. Mekke’nin fethi ve sonrasındaki son derece barışsever ve bağışlayıcı tutumu da insanı hayran bırakır. .......... Cihad, “gayret sarf etme” anlamına gelmektedir. Kur’an-ı Kerim’de savaş kelimesinin karşılığı olarak “kıtal” kullanılmıştır. İslam’da savaşın hangi amaçlarla yapıldığını anlamak için Kur’an-ı Kerim’e göz atmak yeterlidir: “Sizinle savaşanlara karşı Allah yolunda savaşın, fakat haddi aşmayın! (Ma’sum olanları öldürmeyin, işkence yapmayın)! Şüphesiz ki Allah, haddi aşanları sevmez.” (2/Bakara, 190) Öyle ki Hz. Peygamber, düşman askerleri kaçmaya başladığında onları takip etmez ve kaçmalarına izin verirdi. “Sonunda (küfürden) vazgeçerlerse, artık muhakkak ki Allah, Gafûr (çok bağışlayıcı)dır, Rahîm (çok merhamet eden)dir. O hâlde bir fitne (zorbalık) kalmayıncaya ve din sâdece Allah’ın oluncaya kadar onlarla savaşın! Fakat (küfürden) vazgeçerlerse, o takdirde zâlimlerden başkasına düşmanlık yoktur.” 2/Bakara, 192-193 “Ancak kendileriyle aranızda andlaşma bulunan bir kavme sığınanlar yâhut sizinle savaşmaktan veya kavimleriyle savaşmaktan (hoşlanmayarak) göğüsleri daralmış hâlde size gelenler müstesnâ. Hâlbuki Allah dileseydi, muhakkak ki onları size musallat ederdi de elbette sizinle savaşırlardı. Fakat sizi bırakırlar da sizinle savaşmazlar ve size barış teklîf ederlerse, o takdirde Allah, size onlar aleyhinde bir yol (bir müsâade) vermemiştir.” 4/Nisa, 90. Kur’an-ı Kerim’de “Sizinle bilfiil silahlarıyla savaşanlarla savaşın.” deniyor. Nitekim Hz. Peygamber bu konuda yanlış anlamaya mahal vermeyecek şekilde şartlar vazetmiştir. Burada her türlü düşmanca hareketlerden muaf olacaklar arasında “ibadet yerlerinde bulunan keşişler” de yer almaktadır. Gerçekten din ile savaşma söz konusu olsaydı bu takdirde hedef olarak özellikle din adamları seçilmiş olmaz mıydı? İslam tahrip ruhuna ve tahakküm (zorbalık) ruhuna karşıdır. Hatta evrensel bir ideolojinin empoze edilmesini (zorla kabul ettirilmesini) de istemez. .......... Kur’an-ı Kerim’in ilk hedefi: Eski dinlerden kalmış mirası koruyup emniyet altına almaktır. Fakat başka mühim bir görevi daha vardır. Bu da Hz. Peygamber’in bizzat ifade ettiği gibi kendisinden önceki peygamberlerin geliştirdikleri güzel ahlakı tamamlamak ve Kur’an-ı Kerim’in bildirdiği veçhile insanlara en doğru hareket tarzını göstermektir. (İsra, 9)
Kur'an'a Giriş
Kur'an'a GirişAbdullah Draz · Otto Yayınları · 2016103 okunma
·
147 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.