Kitap üç bölümden oluşuyor:
Önsöz
Trajedi Hakkında Bir Komedi
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü
Önsöz'de Fransa'nın idam dönemlerinden bahsetmiş ve insanları "idam"la cezalandırmaya karşı çıkmış, sert bir şekilde eleştirmiş.
Trajedi Hakkında Bir Komedi kısmı 3.baskıdan itibaren eklenmiş. Bu kısımda kitap ilk yayımlandığında gelen eleştirileri ve uyandırdığı yankıyı-biraz da halkın cahilliğini-görebiliyoruz.
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü kısmı ise asıl kısım burada başlıkta yazdığı üzere idam mahkûmunun son gününü, hissettiklerini ve düşündüklerini görebiliyoruz. Mahkûmun içsel gelgitlerini görüyoruz ve eğlence izler gibi, festivale katılır gibi idam izlemeye gelen bundan zevk alan halkın tasvirini görüyoruz.
Önsöz'den bir kesit:
Yargılayanlar ve mahkûm edenler ölüm cezasının toplumdan kendisine zarar veren ve daha sonra da zarar verebilecek olan birinin uzaklaştırmanın önemi nedeniyle gerekli olduğunu söylüyorlar. Sadece bu söz konusu olsaydı, müebbet hapis cezası yetecekti. Öldürmek neye yarar? Hapishaneden kaçılabileceğini söyleyerek itiraz edeceksiniz, öyle değil mi? Nöbetçileriniz görevlerini iyi yapsınlar. Demir parmaklıkların sağlamlığına güvenmiyorsanız, hayvanat bahçelerini açmaya nasıl cesaret ediyorsunuz?
Zindancının yeterli olduğu yerde cellada gerek yoktur.
Ama devam ediliyor. Toplumun intikamını alması, cezalandırması gerekiyor. Ne biri ne diğeri. İntikam almak bireyseldir, cezalandırmak Tanrı'nın işidir.
Bu kitabın yazılmasının asıl amacı ise idam hükmünün son bulmasıdır. Yazarın kitabı gerçekten etkileyiciydi. İdam gelsin diyenler bir okumalı bence :)