Dostoyevski’nin mahkumiyet yıllarındaki kendisini ,Sibirya ‘da kürek mahkumu Aleksandr Petroviç üzerinden anlattığı anılar derlemesidir diyebiliriz.Kitabı okurken tasvirler o kadar başarılı ki bir çok sayfada kendinizi ,ranzalarla kaplı yüzlerce adamın olduğu, adımladıkça tahta gıcırtıları sesini duyabileceğiniz yer zemininde, üzerinde yamalı