‘Gerçeği küçükken bağırmak, büyüdükçe fısıldamak, en sonunda da susmak... Bizi gerçekte sağır eden şey işimize gelmeyeni duymamaya alışmak.’
.
Barış, Savaş’ı anlatıyor. Savaş’a kızıyor, Savaş’ı seviyor, Savaş’la arşınlıyor yolları. Adı ile müsemma Çelişki. Sonuna kadar neler döndüğünü anlıyor ama o çarkın içine hiç girmiyorsunuz çünkü biliyorsunuz girerseniz sizin de bir Savaş’ınız olacak.
Ve sonunda değil mi ki :
‘Her şey zıddıyla kaimdir.’