Gönderi
Çehov daha ilk sayfadan “Eğer ısırgan otlarından korkmuyorsanız bu dar patikadan birlikte yürüyelim ve içeride ne olup bittiğine beraber bakalım.” diyerek sizi kitabın içine sokuyor. Konu akıl hastanesinde geçiyor. Eğitimli bir adam olan İvan Dmitriç takip edilme paranoyası yüzünden altıncı koğuşa kapatılıyor. Koşulların kötülüğü yüzünden isyan eden hastamız ve umarsız doktorumuz Andrey Yefimıç arasındaki konuşmalar geçiyor. Konuşmalar o kadar derin ki her sayfada oturup düşünüyor insan. Özellikle doktorun başına gelenleri merakla bekledim. Tek bir cümleyle özetlersem, dışarıdakiler mi yoksa içeridekiler mi deli ? Felsefi yönü ağırlıklı olan bu kitabı şiddetle tavsiye ediyorum. Eğer hiç Çehov okumadıysanız başlangıç için harika olacaktır.
·
11 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.