"Öğrencisi olabilenlere ne mutlu"
Öğrencisi olamadım ama hemen üst katımızda odası bazı bazı bahçe de görüyorum öyle bir hayranlıkla bakıyorum ki sanıyorum bakışımı görse rahatsız olur. Öyle çok seviyorum Nazan Hoca'yı. Geçen yıl ilk kez kapısını çaldığımda kalbim çıkacak sandım yerinden öyle bir heyecan. Hani Nun Masalları'ın da "Ne mahçup bir üniversiteli genç çaldı kapımı bir akşamüzeri, ne anlat ben dinliyorum, diyen bir ses geldi kulağıma uzaklardan. Ne de dinle sana anlatıyorum, diyen" der ya o heyecanla girdim odasına, sanıyorum farklı bir aleme gittim gülümsemesi, samimiyeti her yerimi kapladı. Oturduk konuştuk bana çok çok kısa gelen bir zaman. Denizi fakültenin her penceresi görür, biz de derslerde sıkıldıkça bakarız. Ama Nazan Hoca'nın penceresinden ayrı güzel, ayrı mavi, ayrı dalgalı Karadeniz. O pencereden ben de denizi gördüm ve kitaplarında değinir ya, o anı, denize bakarak yazdığı anı tüm hisselerimle hissettim.
İncelemeniz için yüreğinize sağlık :)