Biz, Müslümanlar olarak, düşmanımızı en iyi şekilde tanımalıyız elbette, onların bizi bütün zayıf noktalarımızla tanıdığı gibi. Bu, en sağlamından onların içine girmekle de olabilir , onların zulümlerine şahit olmakla da(ki medyanın yansıttığı şekilde binde birinden haberimiz oluyor) , bizzat zulümleri altında kalmakla da (ki ürettikleri zehirli ve maddi manevi bütün sağlığımıza zarar veren şeylerle bizler de nasibimizi alıyoruz). Ya da en basitinden bir kitapla da bazı bilgilere sahip olabiliriz. Bir taneyle bir bütünün hakikatine ulaşılmaz ama bir bütünü hakikiyle bilmek için birkaç tane kavramın muhtevası bilinmesi gerekir. Kitabımızdaki anahtar kelimeler 'İsrail, Mitler ve Terör'. İsrail, din olarak alındığında gücünün yüzde doksanını Yahudilikten alan bir devlet, devlet olarak alındığında birçok Yahudinin ve Hristiyan ve Yahudi misyonerlerin ilahı. Mitler, 9. sınıfta öğretilen anlamının çok daha ötesinde, efsane ve yalanı hakikat tavanına yükseltip, gerçeği efsane ve yalan tabanına indiren sihirli bir değnek. Terör mevzusuna girmeden biraz daha durmak istiyorum şu 'mitler' bahsinde. ''Onlar efsaneyi tarihe dönüştürüyorlar.'' Yazmadan önce altını çizdiğim yerlere bakınga karşıma çıkan ilk cümle. Bilindiği gibi Allah, Yahudilere Fir'avn'ün zulmünden sonra bir kurtuluş ,hsan etmiştir. Ama onlar bu kurtuluşun da şükrünü hakkıyla yapamadıkları halde kalkmışlar yine oradan pay istiyorlar, kendi Yahudi büyükleri ve Hristiyanlarca da kabul edilmediği halde. Tabi bunlar ırkçılıkta çığır açtığından etnik temizlik, siyonist antifaşizim efsaneleri de birbiri ardınca geliyor. Kendilerine edilen zulümden de kendilerine pay çıkartmaktan da geri kalmıyorlar elbette Naziler sonrasında. Bizlerin çokça duyduğumuz Almannya'da insan yağından yapılan sabunların Yahudi yağından olması efsanesi de Yahudilerin kendilerini temize çıkarmak ve masum gösterme oyunlarından. Ve canlı canlı fırınlarda yakılmaları ve zehirli gaz odalarında ölüme terk edilmeleri de. Elbette bu efsanelerin dış görümünü yanı sıra kendi millettaşlarını da Dünya'dan ve kanunlarından paranoyak bir şekilde uzaklaştırmış ve ''bazı Yahudileri Yahudi olmayanları alt insanlar oalrak görmeye ve böylece de Naziler'in ırkçılığına denk bir tavır almaya götürebilmiştir'. Aynı günümüzde Hristiyanlar da dahil her millete uyguladıkları gibi. Ve son olarak, mitler hakkında söyleyeceğim, günümüz İsraillilerinin ezici çoğunluğunundini ibadeti kabul etmediği halde yine bu tür efsaneleri şiar edinmeleri onların siyasi statüye olan arzu ve İsrail Devleti ilahının bekası :) için verdikleri mücadelenin bir parçası olmaktan ileri gidemiyor. Biz Müslümanlara şu Yahudi ve İsrail samimieti 'ihlası' azminden gerek. Adamlar başarıyorlar kardeşim. Ellerindeki tüm imkanları sonuna kadar kullanak, hayali dahi hakikate çevirerek, kem ederek küm ederek... ama bir şekilde başarıyorlar. Yukarıda anlattığım tüm o mızırdanmaları ve binlerce kat fazlası ile önce Amerika'nın %100 desteğini alıyorlar, sonra sırasıyla Avrupayı tamamen fethediyorlar. Anlayacağınız İsrail'in girmediği in kalmıyor. Roger Garaudy'ye gelince, sanki ekonomistler siyaset hakkında daha iyi yorum yapıyorlar gibime geldi. Mesela Mustafa ÖZEL'i okuyunca, adamın üç kelimelik romandanbir rönesans haritasını çıkarttığını görebiliyorsunuz. Hem Garaudy'nin Müslüman olma hikayesi de beni çok etkiledi. Buradan bakabilirsiniz islamveihsan.com/unlu-dusunur-ga... Yani yazacaklarım bu kadar. Ben okurken gerçekten çok sıkıldım lakin tam kapağının kapatacağım sırada incelememin başında yazdığım düşünce hasıl olunca daha bir azimle okudum. Objektif bir kitap. Anca bilgi verir. Ama bir İslam Tarihi kadar özenle okunulmalı.

İsrail, Mitler ve TerörRoger Garaudy · Türk Edebiyat Vakfı Yayınları · 2017254 okunma

·

70 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.