Gönderi

Araba, sokakları yıldırım gibi geçip köşeleri rüzgar gibi dönerek, önünde kadınların çığlıklarına, erkeklerin birbirlerine sarılmalarına, çocuklarını yoldan uzaklaştırmaya çalışmalarına aldırmadan gidiyordu. En sonunda, bir çeşmenin yanındaki köşeyi dönerken arabanın tekerleklerinden biri acı bir gıcırtıyla durdu, bir çığlık koptu, atlar ileri atıldılar. Beyefendi, sakin sakin dışarıya bakarak: "Ne oldu?" diye sordu. Paçavralar içinde çekingen bir adam: "Özür dileriz Beyefendi!" dedi. "Ezilen bir çocuk da..." "Peki, bu adam niye böyle haykırıp duruyor? Çocuk onun mu?" "Özür dilerim, Bay Marki, ne yazık ki öyle." "Kendinize de , çocuklarınıza da bakmaktan ne kadar acizsiniz, şaşıyorum!" dedi. " Hep böyle yol ortasına çıkıveriyorsunuz. Atlarıma ne gibi bir zarar verdiğinizi de bilemem. Dur bakayım. Al şunu ona ver." ( Ölen çocuğun babasına vermek üzere yere bir altın atar)
·
6 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.