Gönderi

140 syf.
9/10 puan verdi
Kağıt Ev’i okuyanlar bilir, hikayedeki Carlos’u anımsarsanız elektriğin olmadığı XIX.yüzyıl yazarlarının kitaplarını mum ışığında okumak gibi bir alışkanlık edinmiş ve bunu şöyle savunmuştu; ‘Gereksiz bir antikalık gibi gelebilir kulağa, fakat bir yağlıboya resme mum ışığında baktığınızda ne kadar iyi aydınlatılırsa aydınlatılsın, resmin normalde olduğundan çok daha farklı bir hal aldığını görürsünüz. Pigmentlerden yansıyan ışıkla, yağla ve resmin bulunduğu odayla bir ilgisi olmasa da baktığınız tablonun yeni bir tabloya dönüştüğünü, gölgelerin hayat bulduğunu söyleyebilirim. Boşluklar genişler ve kişi ortaya çıkan bu yeni boyutun içine girer. Kimi kitaplarda da benzer bir durum oluşur çünkü bir sayfa da aslında çetin bir çizimdir. Kendi ritim ve kompozisyon kuralları dahilinde ünlü harflerden ünsüzlere doğru akarak, seçilen fonta, kenar boşluğuna, kullanılan kağıdın kalınlığına, sayfa numaraları sağda veya ortada oluşuna göre ve bunlar gibi sonsuz ayrıntı sonucu ortaya çıkan küçük figürlerin ve satırların oyunuyla harika bir nesne meydana gelir.’ Ancak malum Carlos’un sonu mum ışığından oldu. Dostoyevski’nin W.Shakespeare kadar bende yerinin olmaması belki de soyumun İngilizlere dayanmasından kaynaklıdır. Neyse çok gevezelik yaptım; yaptım ana neden yaptım🤔 Çünkü.. “Ne çare ki gevezelik, daha doğrusu elekle su taşımak her zeki adamın kaderine yazılıdır - Yeraltından Notlar_Dostoyevski”
Yeraltından Notlar
Yeraltından NotlarFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020129,9bin okunma
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.