At cambazı olmak gibi masum bir hayali olan küçük bir çocukken onu rahibe yapmak isteyen TOPLUM'a ayak uydurmayıp rahibe okulunun altını üstüne getirdiği için,
Önce tecavüzcüsü sonra kocası olan Hans'ın köleliğini kabul etmeyerek TOPLUM'un kendisine ne sıfat yakıştıracağını umursamadan gittiği için,
Çeşitli işlerde çalışıp kendi parasını kendi kazandığı ve yine o çok kıymetli(!) TOPLUMun çok kıymetli yargılarının canı cehenneme dediği için,
Hangi yaşta olursa olsun TOPLUMun belli yaştaki kişilerde biçtiği belli davranış kalıplarına uymaktansa kendi içinden geldiği şekilde davrandığı için,
Yeri geldiğinde gitarını eline alıp, etrafında yükselen TOPLUMun çatlak seslerine karşı sesini yükselterek her koşulda kendine "I Love You Tante Rosa" diyebildiği için,
Yalnız dirisiyle değil ölüsüyle de ortalığı birbirine kattığı için,
Tante Rosa'ya selam olsun.
"kadınlara rol biçen topluma karşı baş kaldırmanın" adıdır Tante Rosa.
Bu kitabı yazdıran, okutan, inceleten de Tante Rosa'nın "kadınlara rol biçen topluma karşı" başkaldırmasıdır.
Sanıldığının aksine mutludur, gerçektir, samimidir.
Ve yine sanıldığının aksine "seçimlerimiz toplumun var ettiği seçenekler" değildir, toplumu var eden bizleriz, seçimlerimiz.