"Pek kederli bir sözcüktür 'umut' çünkü bütün sözcüklerden daha hızlı çağırır umutsuzluğu. Hele 'umut var mı' diye konuşsa aramızdan biri, bilin ki çoktan düşmüştür omuzlar." diyerek başlar kitap. Daha ilk satırdan anlarsınız anlatılanların umut arayışı olduğunu. Anlatılan şey isyandır. 1990'dan 2006 ya gelene kadar yapılan açlık görevleri, ölüm oruçları, hayata dönüş operasyonu adı altında diri diri yakılan genç kız yüzleri... Gerçekler kafanıza dan diye vuruyor bu kitapta. Olaylara tanık olmuş annelerin ağzından anlatılan, isyanın, direncin ve çaresizliğin hikayelerini okuyoruz.