Uzun süre belleğimden çıkaramayacağım bir son ile,tabiri caizse şok etkisiyle uğurladı beni Gazap Üzümleri... Hikaye en başından en sonuna kadar öyle bir sarmaladı ki zaman zaman o dünyada nefessiz kaldım. 1920'li yılların sonları ABD büyük buhran denilen ekonomik dehlizin içinde debelenmekte,kapitalist düzen tüm kollarıyla insanların hayatlarına yapışmış sömürmekte ve "banka" ismini kullanarak insanların kanlarını yaşam sevinçlerini oluk oluk emmektedir.İnsanlar,makinelerin (traktör) hayatlarına girmesiyle kendi topraklarında köle durumuna düşmüşler ve kendi topraklarından en sonunda bir iş bulabilme umuduyla başka diyarlara göç etmeye başlamışlardır. İşte böyle bir atmosferde karşımıza çıkıyor Joad'ların dramı,Joad ailesi ile bir iş bulabilme umuduyla sürekli oradan oraya göç ediyoruz ve bu göç zamanla yıpranmış hayatları parça parça koparıyor bir bütünden.Bazen gözümüzü bir kampta açıyoruz,bazen bir nehir kıyısında,bazen bir çiftlikte,bazen de bir tren vagonunda... Bu uzun yolculukta kapitalizmin vahşiliğini öyle güzel işlemiş ki yazar hayatımızı nasıl kontrol ettiğini,nasıl bizleri fakirleştirdiğini,saf,doğal insanların onun karşısındaki çaresizliğini...Hepsini bu hikaye ile ilmik ilmik içimize işletmeyi büyük bir ustalıkla başarmış Steinbeck. Diğer yandan eşitlik,paylaşım,kardeşlik duygularına,insanca ve hakça yaşama olgusuna,sosyalizme ufak bir selam çakmayı da unutmamış. Bu eseri okuduğunuzda içinde bulunduğunuz şartları elinizde tuttuğunuz imkanların kıymetini fazlasıyla içinizde hissediyorsunuz. Klasikler dünyasında bulunmayı seviyorsanız mutlaka Gazap Üzümlerinin kapısını çalmalısınız. Sağlıcakla kalın...Keyifli okumalar...

Gazap ÜzümleriJohn Steinbeck · Sel Yayınları · 202035,4bin okunma

··

4 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Hamit Turgut