Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Bu şehir
BU ŞEHİR ………. Senin için yazılmış her şiir Bu bedenin olsa keşke Bak bir ömrü vereceğim işte bu şehir benim Bir demir atmış ki gönlüm Yosun tutmuş limanda kalmış toprağında servetim var Anılarım çocukluğum ve geleceğim Bağlamış elimi kolumu ne kadar uzağa gitsem de kopamadım Ne kadar yakınsam ona Ben o kadar uzağım Ondan her taraf tuzak her bir yer yalan Tutulmamış ki hiçbir söz hep yalan dolan var ………… Bugün yine o sokaktan geçtim. Elerim ceplerimde. Bi şarkı tutturmuşum. Anlıyorsun değil mi. Yine mis gibi çiçek kokuları sarmıştı tüm sokağı. Bu kokuya ve ‘’abe alasın bir gül’’ teklifine karşı kayıtsız kalışın halen aklımda. Kaç kez yan yana geçtik halbuki bu sokaktan. Bazen serin bir sonbahar esintisi olurdu içimizi titreten. Bazen de ayazı yüzümüzü yalayan kar havası. Sahi kaç kez geldin sen sonbaharda. Ya da kaç kez sırf benim için geldin bu şehre. Bu şehir insana tuzak kuruyor. Bu şehir insanı uzak kılıyor. Her geldiğinde nereye gittiğimizi bilmeden yürüdüğümüz o arnavut kaldırımlardan tek başına yürüdüm bugün. Ayaklarım her zaman gittiğimiz o kitapçıya götürdü. Neden hiçbir kitap cazip gelmiyor artık sensiz. Bomboş bakışların ardından aldığın kitaplara takılıyor gözüm raflarda. Yeni kitaplar çıkmış umrumda değil. Aşka düşmeden önceki sıradan hayatına, küçücük mutluluklarına bile dönemiyor insan, Aşktan düştükten sonra. Ne düşüş ama tepetaklak. Elmanın tadını bildikten sonra hınzır bir çocuğun tüm öfkesiyle elindeki elmayı alıp çamura atmasındaki çaresizlik gibi bir şey. Sadece bakakalmak. Ve kırmızı başlıklı kızın gözünde donan elmastan damlalar. Gel bu şehrin havası böyle kalsın Aynalar yalancıdır Bu şehrin dört bir yanında ayna var Alımlıdır kandırır ki anlamazsın Verilen sözler unutulur Belki yarına umut olur Fakat bu şehir unutturur Bazen hatırlatır ve ağlatır güldürür Birgün yaşarken birgün öldürür Belki ordasındır ha kimbilir. O mis kokulu sokağın sonundaki sağlı sollu biracıların arasından geçtikten sonraki o salaş ufak mekanda. Ben yokken de hiç gittin mi oraya pilav üstü döner yemeye? Ben gittim hem de kaç kere. Ben tek gittiğimde garsonlar hiç gelip gitmedi ha masaya. Sahi çok mu belli oluyordu ki aşkla bakışlarımız. Çok mu merak etmişlerdi ki konuşmaları habire çayımızı tazelemeye gelirlerdi. Ya da o sıcacık aşk havasından solumak onları da mı ısıtmıştı ki. Bir türküdür bu duyduğun senin için Dikenli gül ve yaşanacak bir gündün Bu şehirde doğdum bu şehirde söndüm Hep derler ki kızlar hep kendini ağırdan satmalıymış. Bu daha hoşuna gidermiş erkeklerin. Gizemli olmak. Duygularını saklamak. Peşinden koşturtmak. Daha bir sürü kocan kadar konuş filmindeki taktikler. Hakikaten ordaki sidikli kuzen gibilerin peşinden koşan erkeklerden çok var mıdır. Sarışın ve trip manyağı. Bir şuh gülüşe paspas olanlar. Sahi yüzde kaçtır bu şehirde. Kaç kişinin öyle oyunlarla geçirecek uzun uzun vakitleri var. Aşkla atan bir yürek, Aşkla bakan bir çift göz. Ab-ı hayat kaynağı işte bu olsa gerek oysa. Aşktan düşenlerin anladığı susuzluk, ışıksızlık bu olsa gerek oysa. Bu şehir benim mi bu şehir bizimmiş anla Pes etmedik umutla yürüdük işte her gün aynı yolda Yolda ağlayan birini görürseniz sakın ona dokunmayın. Hele de sessizce yanaklarından süzülüyorsa o inciler. Ona acımayın sakın. Başbaşa bırakın onu yolla. Bırakın ayakları nereye götürüyorsa oraya kadar gitsin. Bir kuytu köşe bulsun hıçkırsın orda. Doya doya ağlasın kırgınlığına. Bu şehrin insanları saramaz o kalbi ne de olsa. Gel biz şehrin havasına hiç uymayalım Birbirimize verdiğimiz sözlerin hepsini tutalım Birde şehirli türkü tutturup karşılıklı seninle Şehre inat dert üstüne dert koymayalım, ayrılmayalım Neden mutsuz olduğunda şehir değiştirir insanlar hiç düşündün mü. Peki minnacık da olsa mutlu olduğu şehre neden geri dönmek ister insan ölümüne? Gönül bir bağlanmış ki sorma Her güneşli gün ve her yıldızlı geceyi özler o da bizim gibi Gel bu şehrin havası böyle kalsın. Yorulmuş tüm bedenler gibi çok yorulduk. Akıntıya karşı kürek çekmekten. Duvara karşı koşmaktan. Parça parça olmadan. Gel! Günler solmadan. Gel! Zaman dolmadan. Gel! Sen gelmeden BIRAKMAM TERKETMEM BEN GİTMEM BU ŞEHİRDEN!!! youtube.com/watch?v=EjxOxaj...
··
20 görüntüleme
Erhan okurunun profil resmi
Elinize sağlık, daha çok şarkıya yazılmış bir anlatı gibi, şarkı da bu şehir olunca uyuyor ama temaya :) Duygularınızı dökmüşsünüz tamamen kelimelerin arasına, güzel olmuş, teşekkürler katkınız için
menekşe okurunun profil resmi
Şehir şiir şarkı ayrlmaz üçlü, bu kurgu ile bir eksiklik de tamamlanmış olmuş evet :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.