Gönderi

Feministler gelmeden.
Hiç hoşlanmıyor görünmelerine karşın, kadınların bazen aşağılanmaktan çok ama çok büyük zevk aldıklarını söylemeye bile gerek görmüyorum. Gerçi bu herkeste böyledir, insanlar genellikle aşağılanmaktan çok ama çok hoşlanırlar. Bilmem siz de fark ettiniz mi? Ama kadınlar için bu özellikle böyledir. Hatta denilebilir ki yalnızca bununla yetinirler, bununla yaşarlar ve başka hiçbir şeye gerek duymazlar.
Sayfa 352
·
6 görüntüleme
Memed okurunun profil resmi
Dostoyevski'nin cezaevinde köpekle olan anısını geldi aklıma. "Dostoyevski sürgün yıllarında, hapishanedeki bir köpekle, insan ilişkileri üzerine gözleme dayalı bir deney yapar. Köpeği takibe alır ve yanından geçerken her mahkum tarafından tekmelendiğini gözlemler. İlginç olan, köpeğin mahkumlardan kaçmaması ve yanına bir mahkum yaklaştığında otomatik olarak eğilerek tekme pozisyonu almasıdır. Köpeğin her yanından geçen mahkum otomotik olarak köpeği tekmeler. Dostoyevski de, bir gün köpeğin yanına yaklaşır ve başını okşamaya başlar. Köpek bir süre şaşkın şaşkın ona baktıktan sonra, hızla yanından uzaklaşır ve acı acı havlar. Sevgiden kaçan köpek! Önüne gelen mahkumun tekmelediği köpek, o günden sonra nerede Dostoyevski’yi görse kaçar ve ona bir daha asla yaklaşmaz. Köpeğin tekme atanlardan kaçacağı yerde başını okşayan Dostoyevski’den kaçmasının bir piskolojik açıklaması vardır elbet. Kötülüğü hayat şartı kabul etmiş canlıların sevgiyi, kardeşliği, paylaşmayı görünce çok büyük şaşkınlık yaşamaları ve afallamalarıdır bu. Ruhu köleleştirilmiş bu köpek sevgiye açtır. İnsanlar için de geçerlidir bu. Bazen kötü davrandığınız insanlar size tapar bazense iyi davrandıklarınız sizden nefret eder."
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.