Gönderi

''efendim kadınlara karşı nasıl davranmalıyız?'' ''Onları görmeyin''
Doğal olarak gurur yok olur, tefekkür gücü hızla gelişir. Bazılarına göre, kadınlar bu noktanın ötesine geçemezler; dolayısıyla “gök elbisesi’’ denilen çıplaklık aşamasına sokulmazlar. Nirvana’ya kılavuzluk eden bir Cayna kitabında “Delicesine sevda, nefret, korku, küçümseme ve yalanın (maya) çeşitli biçimleri kadınların zihninden silinemez” diye yazılmıştır; “dolayısıyla kadınlar için nirvana yoktur. Gövdeleri de uygun bir örtü değildir, dolayısıyla bir şey giymek zorundadırlar. Rahimlerinde, göğüslerinin arasında, göbeklerinde ve bellerinde daima belirsiz bir yaşam kırıntısı kalır. Kendilerini nasıl denetleyebilsinler? Bir kadının inancı saf olabilir, hatta sutra çalışabilip yoğun ibadetleri yerine getirebilir; böyle bir durumda bile, karma maddesinden kesin kurtuluşu sağlayamaz.'' Bir başka kılavuzda “kadınlar için yalancılık, bilgelere göre kalkmanın, oturmanın, dolaşmanın ve kuralları öğretmenin doğal olduğu kadar doğaldır” denmektedir. Yok edilmesi gereken bir sonraki duygu aşaması, Caynacılar tarafından yalancılık adı verilen, kadınların hiçbir zaman terk edemeyecekleri kabullenilen yaşam oyununa katılmaktır. Bu kaybolduğunda, kişi gerçek anlamda cinsiyetsiz olur ve mutlak kopuş ancak insanın zahit olmadan öncesine ait hoş veya sıkıcı anılarını anımsamasıyla engellenir. Güçlü biçimde sürdürülen tefekkürle, yalnız biçim ve seslerin güzellik veya hoşluğuna ait duygular yok edilmekle kalmaz, çirkinlik ve pis kokular, hatta acıya ait duygular da erir. Ve bu temizlik mucizesi elde edildiğinde, bilgenin hiçbir kişisel özelliği kalmamıştır, insanlığının son parıltısı da sönmüştür.
Sayfa 249 - Islık Yayınları II. basım 2016 (Eski Hindistan ) -ALEV YOLU
··
21 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.