Amin Maalouf benim için çok özel bir yazardır. Evrensel kişiliğini her eserine yansıtmıştır. Doğu'dan Uzakta kitabında da evrensel kişiliğinden, melez kimliğinden bolca esintiler sunuyor.
Bu sefer yakın tarihte yaşanan bir kopuşun öyküsünü anlatıyor Maalouf. Muhtemelen kendi kişisel tarihini yedirmiş bu esere. Kitabın baş karakteri Adam, Maalouf'un özdeşleştiği bir karakter bence. Adam'ı, Maalouf'un kendisiymiş gibi okumanızı öneririm.
Fakat bu kitap, klasik Maalouf kitaplarının verdiği lezzeti vermiyor, itiraf etmeliyim. Öte yandan dramatik bir finalle okuru içine çekmeyi de başaran bir kitap. Maalouf'un diğer eserleri on üzerinden 8'i 9'u, belki 10'u hak edebilecekken, bu esere 7 puanı uygun görüyorum.
Not: Henüz Amin Maalouf'la tanışmamış olanlar için başlangıç kitabı bu olmamalı. Semerkand'ı, Afrikalı Leo'yu ve diğerlerini okumadan Doğu'dan Uzakta'yı okumayın.