Herkesin Kur'an adına konuşmayı marifet saydığı günümüzde, Kur'an adına söylenenleri hatırlamaya çalışın, sonra da bir bakın aklınızda o Mübarek Kelam'dan neler kalmış!? Hiç düşünülüyor mu ki geçen asrın sonlarından itibaren başlayan Kur' an' da bilimsel keşiflerin şifresini bulmak çabası, bugün Kur'an'ın tebliğini ne hale getirdi; Kur'an'daki bilimsel, matematiksel mu'cizeleri bulup çıkaralım derken, o mübarek Kelamdan neler neler çıkarıldı? Televizyon komikleri bile bu işe el attılar ve on l ar da tabii ki elleri boş dönmeyip Kur'an'dan Mustafa Kemal'i çıkardılar. Üstelik bütün bunlar, lı amiyet-i diniye adına, İslamiyet'e hizmet adına ortaya konuldu. Öyle oldu ki sonunda gaf l et ile samimiyeti, gayret ile
ihaneti birbirinden ayıramaz hale geldik.'Tüm bunların hamiyet-i diniye ile ne alakası var?' denilmemeli; zira bu gayretler, insanlara
Kur'an'ı, İslam'ı sevdirmek için ortaya konulmakta, böyle olunca da İslam'a bağlananların sayısının artacağı ümidiyle her türlü yol denenmektedir.E; imileri Kur'an'da 'Parlemento Suresi'nin (Şura Suresi), kimileri Ağır Sanayi Suresi'nin (Hadid Suresi) olduğımu söylediler, ki mileri 'haza'l-beled'il-emin' ibaresinden, Kur'an'da ta bindörtyüz küsur sene öncesinden ihbar edildiğini düşündükleri Belediyeciliğe ait esasları istinbata yöneldiler, kimileri Kur'an'da
geçen 'hizb' kelimesinin, bazı meal sahiplerince 'parti' kelimesiyle çevirilmesinden yüz alarak fer'i olanı, esas olanın yerine geçirme fırsatını yakaladıklarını sandılar ve kimileri de demokrasi'nin, sosyalizm'in, kapitalizm'in, reenkarnasyon'un, atom'un , Big-Bang teorisinin ya da Kara Deliklerin veya uçağın, artezyen kuyusunun, telsiz ya da telefonun, hasılı 'yeni' olan, galiblerin elinde bulunan ne varsa hepsinin menşe'ini Kur'an'da bularak cahil kitleleri hayretlere salabilmiş olmanın keyf i ni yaşadılar; işin garibi böyle
yapmakla da İslam'ı asrın idrakine sunduklarını düşündüler.Ne acıdır ki mübarek kitabımız Kur'an-ı Kerim, sadece bugün değil, asırlar boyu böylesi gayretkeşliklerin 'alet'i haline dönüştürülmek istenmiş, bir tek kelimesinden, hatta bir tek harfinden yola çıkılarak nice 'fantaziler' üretilmiştir.Bu da yetmiyormuş gibi, bu fanteziler 'akide' haline getirilerek insanlar icad edilen bu inanç esaslarını kabule zorlanmıştır.
Sayfa 36