Alper Çağlar'ın Nihal Atsız Hakkındaki Düşünceleri
''Tutku insanları beni her zaman etkiler, ben de öyleyim çünkü. Atsız Ata'yı ilk kez lisedeyken bir arkadaşımın verdiği Ruh Adam kitabıyla tanıdım. Öyle her yazarın cüret edemeyeceği kadar sıradışı ve vurucu bir eserdi. Okulda bize ingilizlerin "Byronic" dediği kahraman türü anlatılırken, kendi kültürümden, milletimden bir beyefendi onların en iddialı eserlerini gölgede bırakacak kadar beni etkileyen muazzam bir kitap yazmıştı. Gurur duydum. Dilimle, benliğimle, aidiyetimle. Babamdan ve Atatürk'ten sonra, Türklük şuurunu bende en çok oluşturan kişi oldu bir anda. Kızgındı bir kere, yetinmiyordu, prensiplerin büküldüğü bir çağda, o taviz vermeyi reddedip etrafını büküyordu, etrafının bir ürünü değil, etrafını kendi ürünü yapacak kadar dev bir zihne sahipti. Bu bazen agresif, bazen vakur gurur ve büyük bilgelik benim beynimde bir kıvılcım çaktı, daha üniversite hayatım başlamadan Avrupa Birliğine hayran Alper bir anda kendi kültürünün hem romantik hem de reelpolitik gerçeklerini, fevriliklerini ve zaferlerini öğrenmeye başladı. Siyasi olarak bir muhabbete gerek yok, o konuları başkalarına bırakıyorum ama Nihal Atsız bir filozof ve sanatçı olarak yüzyılda bir çıkan düşünürlerden biri olmuştur. Doğum gününde ruhu şad olsun, içimden geldi sizlerle en sevdiğim dörtlüğünü paylaşmak istedim. Bu dev mutevazi adam, dört satırda bir tarihi özetliyor:
Delinse yer, çökse gök,yansa, kül olsa dört yan,
Yüce dileğe doğru yine yürürüz yayan.
Yıldırımdan, tipiden, kasırgadan yılmayan,
Ölümlerle eğlenen tunç yürekli Türkleriz...''
--A
··
11 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.