Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

İnsanlar birilerinin acılarını anlamak için Onun yaşadığı acıyı yaşaması gerekiyor. Çünkü yaşamazsa, ona o kadar da büyük bir acıymış gibi gelmiyor. Hayatının bir döneminde o kadar büyük bir kriz geçirirsin ki, Kimse seni anlamaz, sana dokunamaz. Sen o acıyı yalnız aşmak zorundasın, Yalnız atlatmak... Yalnız... Çok kötü bir kelime değil mi? Atlatmış olanlar gülümsüyor şuan, Atlatma aşamasında olanlar da Olmuyor diyor, duyuyorum. Ama oluyor, olmak zorunda... Zor ama oluyor. Bir sabah iyileşmiş olarak uyanıyorsun ama sen farkına bile varmıyorsun. Sonra başına farklı bi olay geliyor. Birebir aynısı değil ama oldukça tanıdık. Vücudunda hala izlerini taşısan da geçtiğini biliyorsun ve diyorsun ki; daha önce de olmuştu, daha kötüsü, daha imkansızı ama geçti... Geçmiş... Sen fark etmiyorsun bile ama insanların açtığı yaraları hayat temizliyor. Hızlı olsun istiyorsun ama hızlı olsa hatırlayacaksın, belki de iyileştiğini anlayacaksın, ve izin vermeyeceksin, iyileşmek istemeyeceksin. İşte o yüzden zaman kavramı var. "O yüzden mutlu anlarında zaman hızlı akar," "O yüzden mutsuz ve umutsuz olduğun anlarda saatler geçmez." Yukarıda biri var... Seni izleyen, gören, inkar etsen de koruyan... Derdi başına sarıyor ve sana diyor ki; dermanı var, ara bul... Bulursan hayatın yoluna giriyor işte. Demek istediğim şey; "Derdini veren dermanını da vermiştir." Sen yalnızca çok çaresizsin, çok acı çekiyorsun ve göremiyorsun... Dermanımız bir yerlerde bizim onu bulmamızı bekliyor. Umutsuzluğa kapılma ve ara olur mu? Bulacaksın; Sen kendine inanmasan da ben sana inanıyorum...
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.