Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

·
Puan vermedi
Sorunlarımız ve sorumluluklarımız
Malik Bin Nebi, modern dönemde İslam coğrafyasının resmini çekebilecek, Batı ile karşılaştırmalı tahlilini yapabilecek, içinde bulunduğu sorunlardan nasıl kurtulabileceğine dair makul öneriler ortaya koyabilecek ender isimlerden birisidir. Bunu gerçekleştirebilecek fikri derinliğe sahip düşünürlerin sayısının neredeyse bir elin parmağını geçmeyecek derecede az olması onun kıymetini daha da arttırmaktadır. Malik Bin Nebi, bu çizgide kendisini takip ettiği Cemalettin Afgani, Muhammed Abduh ve Reşit Rıza'yı liderler olarak takdim etmekte (s. 201), onların bizi uyaran ve uyandıran seslerine kulak vememiz ve çizdikleri rotayı takip etmemiz gereğine işaret etmektedir. Kitap, kalem oynatmanın zor olduğu meselelere el atmakta, gelir düzeyi, kalkınma, demokrasi, yönetim biçimleri, kültür, verimlilik, ideal toplum ve dünyadaki misyonumuza dair enfes değerlendirmeler yapmaktadır. Konuşmalarındaki orijinallik, onun hasbi bir Batı karşıtı tavır takınmaktan kaçınması kadar, sorunları oluşturan bağlamın bileşenlerini tek tek analiz edebilecek vukufiyete sahip olması ve slogan üretmekten ziyade çözüm için kafa yormasından da kaynaklanmaktadır. Nitekim mesela o 'sömürü'yü bir problem olarak kabul etmekle birlikte, Batılı sömürgeci unsurlara lanet etmek yerine, dikkatini sömürülen halkların sorumluluklarına yoğunlaştırmakta ve bu yüzden de asıl sorunun "sömürü"den ziyade "sömürülebilirlik" olduğunu kaydetmektedir. Kitap, okuru, Cahiliye Araplarından modern Müslüman coğrafyaya, Amerika'dan Avrupa'ya, oradan Asya'ya, Hindistan'dan Afrika'ya, Cezayir'e, Endonezya'ya, Fransa'ya, Rusya'ya, Japonya'ya, Cakarta'ya, Filistin'e götürmekte; temel sorunlar (ekonomik, sosyal, ahlaki, siyasi) verilen örneklerle karşılaştırmalı bir şekilde incelenmektedir. Böylece dinleyicide sorunların geniş bir perspektiften değerlendirilmesine imkan tanıyacak bir bakış açısı bir derin ufuk oluşturulmakta, kitaptaki son iki konuşmada ise nasıl uyanılacağı ve ana misyonumuzun ne olduğu üzerinde durulmaktadır. Kültürün tanımlanmasına ve önemine özellikle yer verilen konuşmalarda kültürün dört temel unsuru olarak ahlak, estetik, pratik mantık ve bilim gösterilmekte; kölelik, milli gelir, inan hakları beyannamesi, Sıffın savaşı, birinci ve ikinci dünya savaşları, demokrasi, sömürü, devlet yönetimleri gibi uzak görünen onlarca husus, açık ve akıcı sohbetin içerisine serpiştirilerek yön taşlarına dönüştürülmektedir. Uyanış için sorumlulukların ve kullanılabilir güç ve kaynakların tespitinin yapılması gerektiğine vurgu yapan düşünür (s. 219), bununla birlikte dikkat çekici bir şekilde, uyanış ya da kurtuluş reçetelerinin yalnızca gelir düzeyi/ekonomik refah göstergelerine bağlı olamayacağını, tek başına maddi refah seviyesinin bir toplumun ya da ümmetin uyanışına ya da sorunlarını azaltmasına yaramayacağını belirtmektedir. Misyonumuzun ne olduğuyla ilgili son konuşmada yazar, bilhassa demokrasi ve özgürlük gibi kilit önemdeki kavramların anlamlarına dair kitap boyunca sürdürdüğü çıkarımlarını bir daha yinelemekte, bu kavramların, batılı oldukları için görmezden gelinmemesi gerektiğini ama batılı biçimleriyle değil, uyarlanmış ve kendi değerlerimizle yoğrulmuş formlarda önemsenmesi gerektiğini belirtmektedir. "Bence en doğrusu, bizi bu krizden çıkaracak araçlar üzerinde düşünmeden önce bizi buraya düşüren nedenler üzerinde düşünmektir." (s. 261) diyerek öncelikle sorumluluk üstlenmemiz gereğine değinerek, misyonumuzu da iyilik ve güzelliği temel alan yaklaşım olarak belirtir. Kitapta derlenen ve yaklaşık 70 yıl önce yapılan konuşmaların bugün yapılmış gibi durmaları bir yandan düşünürün tespitlerindeki isabet oranını gösteriyorken bir yandan da o günden bugüne Müslüman coğrafyanın sorun alanlarında pek de bir değişiklik yaşanmadığının göstergesi olarak değerlendirilebilir.
Düşünceler
DüşüncelerMalik Bin Nebi · Mana Yayınları · 200822 okunma
··
9 görüntüleme
Sacit Doğaner okurunun profil resmi
Muhteşem bir inceleme, en az kitap kadar akıcı olduğundan şüphem olmadı...Fakat anlamadığım şey: kültürün dört ana unsurundan bahsetmişsiniz, estetik kısmını nasıl analiz edebilir, neye göre estetik? sanatsal anlamda ki bi estetik mi? teknik mimari bi estetik mi? mutlak bir aplikasyonu var mı hocam?
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.