Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Hal böyle iken, yöneticilerin diğerlerinden üstün, seçkin olması sık sık kibre yol verir, çünkü kendisine hizmet edilmektedir, çünkü istediği her şey hemen yerine getirilmektedir, çünkü kendisini eleştirme hakkından yoksun olan tebaası, yaptığı kötü şeyleri bile göklere çıkarır. Yönetici, yönettiği insanlar tarafından işte böyle yoldan çıkarılıp kendini kaybeder. Çevresindeki-lerce kayırılıp iltifata boğuldukça gerçeklik duygusunu yitirir; ne olduğunu unutur ve başkaları tarafından yönlendirilmeye başlar. Kendisini sorgulayacağı yerde, kendisi hakkında başkalarının söylediklerine inanır. Tebaasını hor görür, onları doğanın düzeninin öngördüğü biçimde eşitleri olarak görmemeye ve şans eseri sahip olduğu gücü hak ettiğine inanmaya başlar. Herkesten daha akıllı olduğunu düşünerek kendini üstün görür ve kendisinin de eksikleri olmasına rağmen çevresindekilerle eşit olduğunu kabul etmekten kaçınır. Kutsal Yazı’nın dediği gibi, “Gözü yükseklerde, kibrin çocuklarının kralı olur.” Münferit üstünlüğe heves eden ve meleklerle birlikte (ortak) yaşamayı küçümseyen insan, şöyle der: “Kendimi Kuzey’e konuşlandırıp En Yüce olan gibi olacağım.” Ne var ki, tam da bu nedenle ve mükemmel bir iradenin eseri olarak kendini gücün şahikasına yükseltirken, içsel olarak kazdığı çukura düşer. İnsanoğlu, diğer insanlar gibi olduğu halde, onları hor görüp aşağıladığı zaman yoldan sapmış melekler gibi olur.
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.