Daha önce kitap okurken gözlerimin dolduğunu hatırlarım da hıçkırarak ağladığımı hiç hatırlamıyorum. Maya Duran o dünyaya beni de dahil etti. Profesörü karşılaması, ısıtması, hayata döndürmesi hepsinde ben onları bir köşeden izliyor gibiydim. Livaneli'nin kusursuz betimlemesi sayesinde oluyor tabii. Max'in lila atkısı, elinden ayırmadığı kemanı ve şapkasıyla uğurlarken benim de içimde koca bir boşluk oluştu. Sonrasında max ile Nadia'nın o acı hikayesi. Öyle güzel harmanlanmış ki. Üç kadın üç ayrı hayat üç acı gerçek.. ve son olarak o soğuk dalgalar, Max'in küllerini alıp götürürken benim de içimden bir şey kopardı. Yıllar sonra Nadia'ya o şekilde kavuşmasının verdiği burukluk var. Ah sevgili Max..