Gönderi

Fakat burada hâlâ yolunda gitmeyen bir şeyler vardı: Düşünceler serbestçe akıp gitmiyordu, anılar ve özlemler demircinin iç dünyasında kendilerini istedikleri gibi ortaya koyamıyor, engellerle karşılaşıyordu. Metal gibi mıknatıslanıyor, demir talaşı gibi birbirlerini çekiyor ya da itiyorlardı, fakat bunun hangi kurala ve hangi kanuna göre olduğu belli değildi? Ortaya çıkan durum özgür ve atak değil, bilakis korku dolu bir kaostu. Bu kaos, durumu itibarıyla emretmeye veya fısıldamaya yetkili birinin söylediklerini hemen yerine getirmeye hazır, tipik bir kurban beyniydi. Demirci aletlerden anlıyordu, fakat kendisi de bir aletti sadece. Onu yönlendiren varlığın bir tanrı mı, yoksa bir insan mı olduğu belirsizdi.
2 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.