Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Sahaflar açıktı. Okunmuş, el değiştirmiş kitaplar hep aynı kokuyla dolduruyordu buraları. Bu koku kağıdın maddesiyle ilgiliydi belki. Fakat evlerimizde böyle kokmaz eski kitaplar. Sahafların bir karakteri olduğunu buradan anlarız. Farklı okurların elinden geçmiş, sırrını herkese açmış romanlar, koşuşturmalardan azade sarı bir ışıkta güneşlenirler. Efkarlı geceler yayılır böylece onların vücutlarından. Kiminden deniz kokusu alırız, kiminden yılgın bir Avrupa rüzgarı eser. Onlara değen her el, harflerini süpüren her nefes hissesine düşeni almış, terinden bir damla katmıştır. Bu koku özeldir. Nezih kitapçılarda sezemeyiz, mağazalarda alamayız. Diğer taraftan herkes de duymaz bu kokuyu. Burnunun direği sızlayan da vardır, rutubetten kolu bacağı ağrıyan da. Hasılı, burun zihnin işçisidir. Her kokuya açıktır, çalışır. Köhne bir zihin -bu onun sonunun yakın olduğuna da işarettir ya- pis kokuları sahiplenir, hür kokuları iter.
Sayfa 93 - Kavis Kitap, 1. Basım
·
5 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.