“Bilmek, bilmediğini bilmektir.”
Şu söz!
Allahım!
Nasıl da derin bir anlam içeriyor.
Bırakın anlamını, varlığıyla dahi nasıl derin bir hakikati gözler önüne seriyor.
Muhatap olarak ben, bu sözün hakikatini
kabul edersem “bunu biliyordum/um” kibrinden kesin bir hakikati kaybedebilirim ;
Eğer ki Kabul etmez isem de tek ve kesin bir hakikatten mahrum olurum. Demem o ki bu söz öyle kesin bir risk, öyle de riskli bir kesinlik barındırıyor ki ne siz anlatmamı isteyin ne ben anlatayım ne de anladığımı savunayım .