"O tarihlerde din adamlarının ve ulemaların halk üzerinde çok büyük bir ağırlığı vardı. Bu kişiler yeri geldiği zaman Allah ile Kul arasına, yeri geldiği zaman da Kul ile Adalet arasına giriyorlardı. Şüphesiz bunları gerçek din adamlarından ayırmak çok zordu.
Mustafa Kemal Paşa ruhları ve düşünceleri safsata ve hurafeyle dolu din adamlarından değil, dürüst, etkili ve vatansever din adamlarından, esas düşmanın kim ve kimler olduğunu, halkın ayağına giderek anlatmalarını isteyecekti."