“Sesinde ne var biliyor musun?
Ev dağınıklığı var
İkide bir elini başına götürüp
Rüzgârda dağılan yalnızlığını düzeltiyorsun
Sesinde ne var biliyor musun?
Söyleyemediğin sözcükler var
Küçük şeyler belki
Ama günün bu saatinde
Anıt gibi durular
Sesinde ne var biliyor musun?
Söyleyemediğin sözcükler var”