“ • Sen ve ben doğu kıyısında yaşarken burada bize köpek gibi davranıyorlardı.‘Köpekler ve Ermeniler giremez yazan tabelalar vardı’
* Şimdi bizim de tabelalarımız var ve üstünde ‘Siyahlar ve Meksikalılar giremez’ yazıyor.
* Öyle mi?
* Tabii ki,bizim farklı olduğumuzu mu sandın?
* Bir gün Siyahların ve Meksikalılar’ın da tabelaları olacak, acaba onlar ne yazacak?”
.
Pete Najarian Adanalı bir anne ve Diyarbakırlı bir babanın çocuğu. Ancak acıları bu topraklara sığmıyor..Sürgün topraklarda yeni hayatlara başlamaya çalışıyorlar..Kimi Amerika’da kimi Çin’de.. Bazı kadınlar hiç görmediği adamlara satılıyor, bazı kız çocukları tecavüze uğruyor, bazıları ise hala ezgiler mırıldanıyor binlerce yerden kırıldıkları yerlerden..
.
Hayatına dokunan kadınların dilini anlatmış yazar,kimi zaman büyük bir öfkeyle,kimi zaman kırgınlıklarla..Hatta gülümseterek de yapmış bunu. Düzenli bir kurgu olmasa da zincir misali anlatılar birbirini bütünlemiş,okuması zor görünse de akıyor yazdıkları.. Bir nehire duyulan özlem gibi~ Sayfa içlerinde yazarın çizgileri de gözümüzün önüne getiriyor karakterleri, mesela yüzündeki derin çizgilerden okuyoruz kimisinin derdini..