Mektubun bilhassa son paragrafından öğrendiğimize göre, Şefik adlı Nur talebesi 'üç yaşından sekiz yaşına kadar' çocukları ile yeğenlerine Risale-i Nur okumuştur. Ama, meselâ “Bunlar Risale-i Nur'dur. Üstad Bediüzzaman Said Nursî bunları yazmıştır gibi bir girişle değil!
Hele hele, “Gelin bakalım. Şimdi size Risale-i Nur okuyayım”diye hiç değil.
Bilakis, kendisi Risale-i Nur okuyorken çocuklar başına toplanıp ne okuduğunu sormuşlar; o da “Elmas, cevher, nur” demiştir. Bu cevapla merakları uyanan çocuklar “elmas, cevher, nur’u anlamaya çalışırken, Şefik onları sevmiş, çay vermiş, okumaya devam etmiş, aradaki sorularına “Bu, elmas, cevher, nurdur” şeklindeki merak uyandırıcı cevapla mukabele etmiş, 'anlayamadıkları’ yerleri ‘onların anlayabileceği şekilde’ izah etmiş ve en sonunda “Nur, bunu okumaktır. Elmas, bu sözleri yazmaktır. Cevher de, bu kitaptan aldığınız imandır diye bir açıklama getirmiştir.