An itibariyle kitabı bitirdim. Seriden sadece bir tane kitap kaldı bu yüzden kalbim kırık. Elim son kitaba gidiyor geliyor. Okumaya kıyamıyorum, bu tarz serilerde böyle üst üste kitapları okuyunca kendimi fazla kaptırdığımı hissediyorum ama neyse ki çabuk geçiyor. Kitap, her yorumda bıkmadan usanmadan söyleyebileceğim şekilde kendi kulvarında bir numara. Yani kendi kulvarı derken gençlik kitaplarından bahsediyorum. Serinin tüm kitaplarını yarım günde bitirdim. Bu biraz daha kalın olmasından ve yavaş ilerlemesinden ötürü iki gün sürdü. Ama yine çok sevdim. Yunan mitolojisine bayılan biri için çikolata gibi tadı var serinin. Keşke yazar aynı tarzda bir de Roma mitolojisi yazsa. Gözüm kapalı okurum. Bu seriye karşı ön yargılı olma sebebim Vampir Akademisi’ni sevmiyor oluşum ve bu serinin ona benzediğini duymamdı. Alakası yok. Sadece ilk kitapta ufak bir kısım aynı kalanı apayrı. Serinin her kitabının son sahneleri aksiyon açısından çook çok sağlam. Yani şöyle özet geçeyim; Anita okumuş biriyim. O seride av sahneleri meşhurdur. Kan gövdeyi götürür. Bu seri kendi kulvarında bir Anita. Son sahneler aksiyon açısından çok çok iyiydi. Olayların altındaki malum tanrıyı başından itibaren tahmin etmiştim fakat bir detay var ki... o bana bile şok sebebi oldu. Benim dikkatsizliğim mi gerçekten çoğu kişi ters köşe mi oldu bilmem. Olasılık vardı fakat bağlantılar öyle noktalardaydı ki, yazarın yazdığı tek bir sözün bile altının boş olmadığı hissiyatını bıraktı. Severim böyle önceki kitabında sonraki kitaba dair anahtarlar bırakan yazarları. Tek eksik yer finaldi. Sanki çok aceleye gelmiş, pat diye kesilmişti. Daha vurucu bir son beklerdim ama o kadar kusur kadı kızında da olur. Son kitabı okumamak için araya birkaç kitap sokacağım. Finali de okuma güçlü çektiğim bir döneme saklayacağım.

ApollyonJennifer L. Armentrout · Dex Yayınevi · 2014763 okunma

·

123 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Loc’hlaith