Sadece minimalistlerin iç dünyasını daha yakından tanımak adına okudum bu kitabı, yoksa sevdiğim çok şeyi pat diye hayatımdan çıkarmaya niyetim yok... Gereksizleri ve kullanım dışı bulduklarımı ya atıyorum ya da veriyorum ama hayatımı illa sadeleştireceğim diye de sahip olduğum şeylerden vaz geçmek istemem. Kitabı bitirdiğimde minimalist yaşam tarzının bana göre olmadığına iyice kanaat getirdim. Hele hele yazarın her eşyanın bir enerjisi olduğunu sık sık vurgulamasına ve onlara teşekkür etmemiz gerektiğini söylemesine rağmen, duygusal bağ kurduğumuz eşyaları ruhsuzca elden çıkarmaya teşvik edişini hiç ama hiç anlamadım... Kimi anıları saklamak güzeldir, ruha iyi gelir yahu! Ben şimdi hayatta olmayan dedemin su bardağını, babamın daktilosunu, annemin makasını ve dahi hepsinde bulduğum çocukluğumu neden atayım ki!