“Fiziksel engeller/zihinsel engeller değildir.” Bu sözlerle başlamak en güzeli olacaktı herhalde. Neden mi? İş bu kitapta aslında bu gerçek yaşam öyküsünde gördüğümüz en büyük kanı bu olsa gerek. Okurken bunu çok kez görüyoruz. İnsanlar hep bir şeylere ön yargı ile yaklaşmıştır. Hep olmaz demişlerdir. Fakat hiç bir zaman karşı tarafı düşünememişlerdir. İmkansızlıklara öyle tutunmuşlar ki.. İşte bu kitabımız da Christy'nin annesi de umudunu kaybetmemiştir. Anne kelimesi sadece dört harf iki hece tek kelimeden ibaret değildir. Kitabımızda bunu öyle güzel görüyoruz ki.. Yok mu günümüzde daha anne karnında bebeğinin sağlık problemi olduğunu öğrenip daha o bebeğine hayatta yaşama şansını vermeden onu terk eden? İşte burda o anne, gerçek anne, Her şeye karşı durup büyük bir savaş vermiştir. Anne ona güçlü bir kahraman ve savaşçı olmuştur. Hep aynı söz annelerinizin kıymetini bilin. Hayır efendim; çocuklarınızın da kıymetini bilin! Christy'nin herkese örnek olabilecek bir cesurluğu var. Ben bu kitap da cesur olmanın ne demek olduğunu anladım. Cesaret, bütün korkulara rağmen bilinmeyene adım atmaktır. Christy'de bu bu cesaretiyle sol ayağıyla hayata tutunuyor. Çoğu insan göze çarpmak ister Christy ise:" Göze çarpan biri olmak istemiyordum, diğer insanlar gibi sıradan olmak istiyordum." sözleri ile bunu yansıtmıştır kitap da. Sol ayağıyla bu kitabı yazan Christy çok güzel bir otobiyografi yazmıştır. Engeller hayata tutunmaya engel değildir! Henry onun tahtıydı bir zamanlar, Henry onun her şeyiydi. Christy her şeye rağmen hayata tutunuyor ve annesi en büyük kahramanı oluyor. Hayata/insanlara karşı savaşmayı başarıyorlar. Bu anlamlı yaşam öyküsünü okumanızdan çok hissetmenizi isteyerek tavsiye ediyorum. Keyifli okumalar..

Sol AyağımChristy Brown · Nokta Yayınları · 200678,6bin okunma

··

19 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Potterheadim