Gönderi

175 syf.
·
Puan vermedi
Nurullah Ataç'ın okuduğum ilk eseri. Kitabın ilk sayfalarında "bu adam da her şeyi eleştiriyor; bu kadarı fazla" diye düşünmüştüm. Ancak sayfalar ilerledikçe içindeki kırgınlığı ve saflığı daha net fark edebildim. Aslında yazar herkesten çok kendisine kırgın, herkesten çok kendisini eleştiriyor. "Eğer şiir yazabilseydim, keşke yazabilseydim.." cümlesini neredeyse 5 sayfada bir kuruyor. Bunu yaparken de ne kadar usta bir deneme yazarı olduğunu her paragrafta hissettiriyor. Özellikle kitapta bir paragraf var ki bahsetmeden geçmek haksızlık olur. İnsan olmanın diğer canlılara nazaran ne kadar zor olduğunu anlatırken "Güneşe övgüler yazmak değil; benden övgü beklemeksizin nimetini üstüme saçan güneşte sadece ısınmak isterdim." diyor. Ardından da doğaya bir insan ve bir yazar olarak bakmaktansa diğer canlılar gibi 'aktarma' kaygısı olmadan bakabilmenin özleminden yakınıyor. Bunu ben de hep düşünmüşümdür. Doğaya bakarken güzel bir şey gördüğümüzde hemen onu fotoğraflamak isteriz. Aslında bunu "manzara"yı gördüğümüzde yaşadığımız haz başkaları tarafından bilinsin diye yaparız, "bak ben ne gördüm!" demek için. Halbuki yazarın da dediği gibi doğanın verdiği hazları söylemek, anlatmak değil; o hazları sadece yaşamayı istemek bambaşka bir çelişki. Ancak alnımızın yazısı böyle; biz doğayı değil doğanın düşüncesini seviyoruz, bizim içimizde uyandırdığı hazları seviyoruz ve bunu da herkes bilsin istiyoruz. Sanat da tam da burada doğuyor..
Karalama Defteri - Ararken
Karalama Defteri - ArarkenNurullah Ataç · Yapı Kredi Yayınları · 2019591 okunma
·
24 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.