Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

KAHRAMANLARIN ANISINA ŞAŞILACAK DERECEDE BENZEYEN BİR ORMAN ÜZERİNE
 Hiçbir şey kitaplardaki gibi sona ermez hiçbir zaman Bir ölüm bir mutluluk söylenmiş her şeyden sonra Şövalye güzel kızı kurtarmaz hiçbir zaman Ve son öpücükte tragedya başlar yeniden Kısadır insan nefesi ve azıcık sallanmış olsa Pazar'la uykuya dalar bakarsın pazartesi olmuş birden Yaşam bir yulaftır rüzgârsa geçer ordan Kararlı bir akorda varmadan hiçbir zaman Üçüncü uyaklar gibi tarihin orda devamından Artık geride kalan günlerin geri gelmeyen aşkı Her şey bahanedir elbet garip dedikoducuya Güzel bir havadan söz etmek için yağmur yağdı mı Ya da ayrıldıkları vakit sonunda sevgililer Geçirmek için yüzüğü başkalarının parmağına Bir an bile durmasın gerçekleşmeyecek düşler İşaretlerin alfabesini o iletir sadece Gizli bir cümleyi geleceğe yazdırarak Kızkuşlarının bilmeden kanat çırpışı gibi gökyüzünde Sokaktan geçen biri ve onu durduran bir başkası Alışılmış bir tavırla törelere uyarak Selâm verir gösterir sigarasını Ve sonra aldığı ateşle uzaklaşır Ne haberleri var birbirinden Bir nefes bir kıvılcım İnsan değişir ama ateş de incelik de hep aynı kalır   Efsaneyle dolu gece benek benek yıldızlar Ezgiydi söylediği birazdan fısıldayacak size Füg onu tekrarlar borudan viyolonsele kadar Ve eski bir ormana benzer doğrusu Bu basit yeşillikler nakısı Orda uyur tekboynuz ve saka kuşu Artık ne bir kıpırtı o eski şenlikleri andıran Ne cinlerin dans ettiği o ay'lı gölet Ne de bu gün bir yarar var gazete okumaktan Orda eser yok artık Fransız gizlerinden Peri kaçmış galiba bir çeşmenin dibine Ve çiçek solmuş düşerek korsesinden Artık yünlü kumaşlar var kadife ayarında Artık başkaları mest menekşe şarabından Bizim düşlerimizse karantina altında Fakat güzel bir geçmiş günümüzde de var Mezarların ortasında sürer hanımeli Ve ot akşamleyin ateş böceklerini hatırlar Belleğim notasız bir şarkı gibidir Şövalyeleriyle dönen bir atlı karınca Ve öğüttüğü nakarat Arthur devrinden gelir   Zamanın taçyaprağı düşer çalılıklara Ordan boynuzlarını birdenbire gösteren Sezar'ın kolyesiyle süslediği geyik çıkar ortaya Ermin'dir orda gezen pınarın çağladığı yerde Durup kulak kabartır fısıltılarına ecelerin İri gözleriyle heyecan veren devlerin dizi dibinde Yeşil meşeler anıları büyülü dilberlerin Broceliande şakrak kuşların ünlü barınağı Yazın gölgesinden de güzel orman bu sensin Nerede olduğunu bilmem Arnaud de Mareuil dendiğinde İnsana yolunu şaşırtan imgesel çalılığın Ve ışık kızıldır sincabın sıçradığı yerde Sarışın ve esmer Broceliande kollarımız arasında Mavi Broceliande ki orda ışır keltçe adın Ve sihirbazlar abrakadabra'larını çizer orda Broceliande aç dallarını ve karanlığının Boz mührünü işte koyun postlarıyla geliyorlar Dua etmek için sular aksın diye   Eler yıl Bellenton çeşmesinde
17 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.