Herkese Merhaba .. Türkiye’den dönmeden tavsiyeler üzerine aldığım son kitaptı Posta Kutusundaki Mızıka. Kendisini en sona sakladım. Genelde böyleyimdir zaten eğer önümde bir çok seçenek varsa sevdiğimi sona saklarım ... İyi ki diyorum almışım bu kitabı. Almam gereken bir çok kitap varken iyi ki bunu seçmişim. İlk kez bir kitap da her satırın altını çizmek istedim, oysaki şu ana kadar kitaplarıma kıyamamış ve hiç birinin altını çizmemişken. (Ah tabiki de bu kitabıma da kıyamadım ve altını çizmek yerine , her birini not aldım.. ) Kitap hakkında bilgi vericek olursam : Posta Kutusundaki Mızıka A.Ali Ural ‘ın mektup havasında oluşturduğu bir deneme kitabı . Kitap 61 mektuptan oluşuyor. Kitabın ilk sayfasında -“Posta Kutusundaki Mızıka “ unutulan mektubun kefaretidir- açıklaması varken son sayfasında 61. Mektubun son cümlesinde “ Altmış birinci mektup kefareti ödüyor” açıklamasını görüyoruz. Bu ise bize aslında yazarın kitabı öylesine yazmadığını, 61 tane mektup olmasının bir amacı olduğunu (yazarımızın ne kadar da ince fikirli olduğunu )açıklamış oluyor. Yazarın okuduğum ilk kitabıydı. Deneme olduğu için sıkılacağımı düşünmüştüm , ancak beni yanılttı. Yazarın vurguladığı konular, dünya hakkında ki eleştirileri , verdiği nasihatlar , okuyucu ile adeta sohbet ettiği bu kitabı beni çok etkiledi. Önceden okuduğum incelemeler de “ Yazarın kelimelerinin gücünü görüyorum” demişlerdi. Ve bende kitabı okuduğum da “Gerçekten de kelimelerin gücü varmış” dedim. Kitabı okuyalı 3-4 aylık bir süre geçti , ancak yazarın kalemini o kadar çok sevdim ki gidip gelip içerisinden birkaç cümle okuyorum. Her bir cümlesini herkesle paylaşıp, bakın bu zaman da hâla güzel yazarlar var demek istiyorum.. Neyse daha fazla anlatıp kimseyi sıkmak istemem .. Herkese gönül rahatlığı ile tavsiye edebileceğim bir kitaptır. İncelememde ki yazım hataları ve anlatım bozuklukları için affola.. Hayırlı Günler 🤗 Sevgili Dost, Her defasında bu iki kelimeyle başlıyorum mektubuma. Çünkü bu iki kelimeden her biri, gücünü diğerinden alıyor. Sevgili olunmadan dost, dost olunmadan sevgili olunmuyor. Sevgili Dost, Birileri tarafından sürekli izlendiğini düşünmek bir delilik belirtisidir de biri tarafından izlenildiğini düşünmemek neyin belirtisidir. Sevgili Dost, Allah her şeyi bilir . Sevgili dost, Bir bedenin organları gibi olduğumuz söylenmişti bize ve biz buna inanmıştık. Çünkü bu sözün sahibi Peygamberimizdi. Vücudumuzun bir parçasının geçirdiği rahatsızlık hani bütün vücudu ateşler içinde bırakacak, bütün vücut bu rahatsızlıktan elem duyacaktı? Kol kesilirken dudak gülüyor, ayak kesilirken kollar el çırpıyor, bir göz oyulurken diğer göz futbol maçı izliyor. Bir cinnet olmalı bu! Sevgili Dost, Bir zarfı açmak kadar kalbi titreten ne vardır. Zarf mahremiyettir , mahrem olmasa da satırlar. Bir köşeye çekilince, yalnız okunur mektuplar.

Posta Kutusundaki MızıkaA. Ali Ural · Şule Yayınları · 202020bin okunma

·

12 görüntüleme

Gülcan Coşkun

@umayhan ·

24 Haziran 2019 09:41

Bu inceleme yazısını bir de senin sakinleştirici ve kadife sesinden dinlediğimi hayal ettim.. Emeğine sağlık☺️💐

HKübra

@hkubrah ·

24 Haziran 2019 19:08

Çok teşekkür ederim hocam. 🙈🤗🌸

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

HKübra