Gönderi

Akış : Mükemmelliğin Nörobiyolojisi
Bir besteci işini en iyi yaptığı anları şöyle tarif ediyor: Öyle bir kendinizden geçiyorsunuz ki, orada yokmuşsunuz gibi bir hisse kapılıyorsunuz. Ben bunu pek çok kez yaşadım. Sanki, elim bana ait değilmiş ve olup bitenlerle hiçbir İlişkim yokmuş gibi . Sadece orada huşu ve hayranlık içerisinde oturup, izliyorum: Ve o kendiliğinden akıp gidiyor. Bu tanımlama, birbirinden farklı yüzlerce kadın ve erkeğin - dağcılar, satranç şampiyonları, cerrahlar, basketbolcular, mühendisler, yöneticiler ve hatta dosyalama memurlarının— sevdikleri bir işi yaparken kendilerini aşma hissine kapıldıkları anları anlatmalanna dikkat çekecek derecede benziyor. Yirmi yıldır yaptığı araştmalar süresince, bu tür zirveye çıkmış performansların öykülerini derleyen Chicago Üniversitesi'nden Psikolog Mihaly Csikszentmihalyi, bu insanların betimledikleri duruma ‘’ akış " diyor. 1994 Kış Olimpiyatları'nda kayak dalında bir altın madalya alan Diane Roffe-Steinrotter, yarışı bitirdikten sonra hiçbir şey hatırlamadığını, sadece kendini tamamen bir gevşeme hissine kaptırdığnı söylemiştir: ‘’ Kendimi bir çağlayan gibi hissettim." Akış haline girebilmek duygusal zekânın en üst noktasıdır; akış ;, belki de duyguların tamamen performans ve öğrenimin hizmetine verilmesidir..
··
5 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.