Yazarın 30 yıllık bir öğretmenlik geçmişinin olduğunu unutmadan okumak gerekir kitabı. Öğretmenlik yaptığı süre boyunca karşılaştığı durumları, zorlukları, aslında eğitimin ne amaçladığını, para babaları için altın yumurtlayan tavuk kadar önemli olduğunu söylemektedir. Yaptığı yerinde ve nokta atışı yorumlar ve değerlendirmeler ile okul denilen eğitim sisteminin karanlık yüzünü gözler önüne sermektedir. Yazar hiçbir anlamda eğitime karşı değildir. Onun için günde 6 saat, hafta da 5 gün, yılda 9 ay, ömür boyunca da 12-20 yıl kadar süren, kapalı sınıflarda öğretilen eğitime karşı sadece. Bu süre zarfında çocuklara gereksiz bilgiler öğretildiğini düşünmekdir. Bu eğitim sisteminin yegane hedefi, sorgulamayan, düşünmekten aciz bırakılan, üretemeyen, sadece tüketime odaklanmış, para babaları için insan kaynakları bireyler oluşturmak için önceden belirlenmiş bir sistem olduğunu düşünmektedir. Yazara göre bireyler açık kaynaklı eğitim görmeli ve kendilerini ancak böyle bir şekilde geliştirebilirler. Çünkü çocuklarin arasında en zeki olanını bile diğerleri ile aynı seviyeye getirdiğini söylüyor eğitimin sisteminin. Yazar Steve Jobs, Bill Gates, Michael Dell gibi isimlerin hayatlarindan örnekler vererek onların okulu bırakıp nasıl başarılı insanlar olduğunu düşüncelerine delil göstermektir. Tekdüze, tek tip bireyler yetiştirmek için eğitimin sisteminin nasıl da kullandığını görmeniz açısından önemli bir kitap. Hatta yazar bazı eğitim bakanlarının su sözlerine de yer vermektedir. " Avrupa da yıllarca baskı ve güç ile oluşturulmak istenen hedefi biz eğitim yoluyla gerçekleştirmek istiyoruz" der ne kadar manidar bir cümle her şeyi gözler önüne sermektedir. Kendi çocuklarınızın eğitimini kendimiz vermemiz gerekir. Böylece bütün gün sınıf denilen hapishane de kalıp stres, depresyon, agresiflik gibi durumlardan uzak tutabiliriz. Gerçekten de baktığımız zaman okul egitim yaşamı insanları mutluluktan uzaklaştırıp bu tür ruhsal hastalıklara itmektedir. Eğitim sisteminden öncesine yani zorunlu eğitim gelmeden öncesine baktığımız zaman yani bundan yaklaşık 200 yıl öncesine baktığımız zaman bu tür ruhsal hastalıkların ne kadar az olduğunu görmüş olacağız. İnsanlarin sınavlardan aldığı notlar nispetinde kendilerini zeki gördüklerini, ve bunu diğer insanlara küçük görme gibi nedenlere sebep verildiğini de anlatmakdır. Zorunlu okul eğitiminin insanların özgünlüğünü yok ettiğini, bireylerin özgürlüklerini kısıtlandığını da görmekteyiz . Nitekim insanlar bir işe girdiğinde patronu olan her kimse onun dediğini giyecek, onun dediğini yapacak ve onun söylediği şeyleri onaylanacaktır. Bu elbette köleliğin modern şekle uyarlanmış durumdan başka bir şey değildir. Daha anlatılacak çok şey var belki de ama bu kadar spoiler yeter. Mutlaka okuyup kütüphaneniz de bulunması gereken kitaplardan. Unutmayın mutlu olmak bizim elimizde, yeter ki bakmasını ve görmesini bilelim.

Eğitim: Bir Kitle İmha SilahıJohn Taylor Gatto · Edam Yayıncılık · 20171,232 okunma

·

41 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Ömer Filiz