Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

64. Mektup
Yaşam ya arzular ya da bilinçle devam eder. Arzular memnuniyeti vaat ederken aslında sizi daha çok huzursuz eder. İşte bu nedenle gözler arzuların peşinden gitmeye kapalı olmalıdır. Gözlerini açıp bakan kişi farkındalık seviyesine ulaşır. Ve farkındalığın ateşinde tüm o tatminsizlikler güneşin altındaki çiy damlaları gibi eriyip buhar olur. Doktor Fabre adındaki bir biyolog bir tür tırtıl olan ve her zaman liderini takip eden bir böcekten söz eder. Bu böceklerden bir grup alır ve yuvarlak bir tabağın içine yerleştirir. Tırtıllar bir kez yürümeye başladıktan sonra devamlı bu eyleme devam ederler- daire halinde tabağı dönüp dururlar. Yolları dairesel olduğu için bir sonu yoktur. Ama tırtıllar bunun pek farkında görünmemektedir. Yorgunluktan ölene dek yürümeye devam ederler. Yürümekte oldukları yolun aslında gerçek bir yol değil, bir daire olduğunu asla anlamazlar. Bir yol sizi bir yerlere götürür, daire ise sizi asla bir yere ulaştırmaz. Sadece bir şeyin etrafında dönüp durmanıza neden olur. Çevreme baktığımda insanoğlunu tam da bu durumda buluyorum. O da yürümeye devam ediyor ve neredeyse hiçbir zaman durup da yürüdüğü yolun daire olup olmadığını düşünmüyor! Arzuların yolu daireseldir. Aynı arzulara geri gelip dururuz. İşte bu yüzden arzular doyumsuzdur; kimse onları takip ederek bir yere ulaşamaz. Bu yolda memnuniyet elde edilebilir. Ama bu faydasız ve cahil yolculuktan ölüm onları alıp götürmeden önce uyanabilen çok az şanslı insan vardır. İnsanların arzu yoluna adım attığını gördüğüm zaman, kalbim onlar için ağlar çünkü o insanlar artık hiçbir yere gidemeyecekleri bir yoldadır. Sonunda yaşamlarının tamamını hayallerin peşinde koşarak harcadıklarını fark ederler. Hz. Muhammed “Kim arzuları peşinde koşan bir adamdan daha kayıp olabilir ki?” demiştir.
Sayfa 110Kitabı okudu
··
7 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.